"وأنتِ تعرفين" - Traduction Arabe en Turc

• sen de biliyorsun
• iyi biliyorsun
• erdirebileceğini

Bunu babanın seks yaşamı için asla söylemediğimi sen de biliyorsun.
أنا لن اطبق ذلك المفهوم في حياة أبوك الجنسيه وأنتِ تعرفين

O güçlü biri. Bunu yapabileceğini sen de biliyorsun.
إنه رجل ذو نفوذ وأنتِ تعرفين بأن يمكنه ذلك

Bunun izinle ilgisi yok, sen de biliyorsun.
الأمر ليس بشأن العلاوات وأنتِ تعرفين ذلك

Bu iş değil bu gerçek sen de biliyorsun bunu.
هذا ليس عملاً هذا كان حقيقياً، وأنتِ تعرفين هذا

Hayır, içmedim. Bunu da çok iyi biliyorsun çünkü birlikteydik.
كلّا، وأنتِ تعرفين ذلك جيداً بما أننا كنا معاً

Tüm bunları sona erdirebileceğini... söylersem buna ne dersin?
كيف سيكون الشعور وأنتِ تعرفين... أنه كان بإمكانك إيقاف هذا؟

Ben atış yapan adamlardan değilim, bunu sen de biliyorsun.
لست من ذلك النوع من الرجال، وأنتِ تعرفين ذلك.

Onu günlerce sürecek acıdan kurtardım. sen de biliyorsun.
لقد أنقذته أياماً من العذاب .وأنتِ تعرفين هذا

Sensiz çok daha iyilerdi ve bunu sen de biliyorsun.
. لقد كان أفضل بدونك . وأنتِ تعرفين ذلك ، أيضاً

Sorun bu değil, sen de biliyorsun.
ترتبط بمشاعري نحو جاك -هذه ليست المشكلة وأنتِ تعرفين ذلك

Hayır, olmayacak. Bunu sen de biliyorsun.
لا، على الإطلاق وأنتِ تعرفين ذلك

Konunun bununla bir alakası yok sen de biliyorsun.
,الأمر لا يتعلق بهذا ,وأنتِ تعرفين هذا.

Doğru. Zürafalar yavaş öğrenir sen de biliyorsun.
الزرافات هم الضعفاء وأنتِ تعرفين ذلك

sen de biliyorsun, onu sen uzaklaştırdın.
أنتِ دفعتِه لبعيد وأنتِ تعرفين ذلك.

Bunu ben biliyorum ve sen de biliyorsun.
أنا أعرف ذلك وأنتِ تعرفين ذلك.

Buraya benim için geldi, bunu sen de biliyorsun.
إنَّهُ هنا من أجلي وأنتِ تعرفين ذلك

Hepsi bu değil, bunu sen de biliyorsun.
ذلك ليس كل ما حدث وأنتِ تعرفين ذلك

Alamayacağımı sen de biliyorsun.
كلاّ، لن أفعل .. وأنتِ تعرفين ذلك

Ve bunu sen de biliyorsun.
مما نحن عليه منفصلان وأنتِ تعرفين هذا

Bunu asla yapmam Katie, bunu sen de biliyorsun. Yalan söylediğini biliyorsun.
ما كنت لأفعل هذا، يا (كاتي)، وأنتِ تعرفين ذلك، تدركين إنه يكذب.

- Kim olduğunu gayet iyi biliyorum, ...ve sende benim kim olduğumu, gayet iyi biliyorsun.
-أعرف بالضبط من أنتِ وأنتِ تعرفين من أنا