| - Ona geri arayacağımı söyle. Ve o kesinlikle gerçek bir şapel değildi. | Open Subtitles | أخبرها أنني سأعاود الاتصال بها وأن تلك لم تكن كنيسة حقيقية |
| Bana anı yaşadığını söylemiştin Ve o öpücüğün hiçbir anlamı olmadığını. | Open Subtitles | لقد قلتِ بأنكِ كنتِ تعيشين اللحظة وأن تلك القبلة لم تعني شيئاً. |
| Ona, karın zarlarında gevşeklikler olduğunu Ve o ameliyatın gereksiz olacağını, hatta ona zarar vereceğini söylecektin! | Open Subtitles | قلت لك أن تخبرهم أن عليكم أن تجعلوه فقط يرتاح قليلاً على الحائط وأن تلك العملية ليست ضرورية تماماً هل كان هذا صعباً عليك؟ |
| Ve o işlere üniversiteden önce başlanmaz. | Open Subtitles | وأن تلك الترهات لا تبدأ حتى الجامعة |
| Ve o örnek ile Fred'in 30 yıl önce cinayet mahallinde bıraktığı DNA örneği arasında ailesel eşleşme çıkacaktı. | Open Subtitles | وأن تلك العينة ستكون مطابقة عائليـًا مع الدليل الذي خلّفه (فريد) وراءه في مسرح جريمة القتل قبل 30 عـام |
| Ve o sikkeler de bize ait! | Open Subtitles | وأن تلك العملات تنتمى لنا |
| Bu insanlar o aynı boş araziyi Ve o aynı terk edilmiş evleri yeni girişimler ve kazanç için bir fırsat olarak görüyorlar, o kadar ki eski modeller Detroit'e taşınabilir, konut alabilir, başarılı işler ve restoranlar kurabilirler ve mahallelerinde başarılı topluluk aktivistleri olabilirler, olumlu bir değişimi beraberinde getirerek. | TED | يرى هؤلاء الأشخاص أن الأراضي الخالية نفسها... ...وأن تلك المنازل المهجورة نفسها... ...تعتبر فرصة لأفكار،... ...وأرباح رائدة جديدة،... ...إلى درجة أن عارضات الأزياء السابقات... ...قد ينتقلن إلى ديترويت،... ...ويشترين الأراضي والمنازل، ويؤسسن شركات... ...ومطاعم ناجحة،... ...ويصرن نشطاء مجتمع ناجحين في أحيائهم،... ...محدثين تغييراً إيجابياً جداً. |