| Bu yüzden bu geceki teşebbüsün konumunu gizli tutmalısınız. | Open Subtitles | لهذا السبب ننصحُ بمواصلةِ حِفظ الموقع وإبقاء محاولةِ التفجيرِ لهذه الليلة سِرية. |
| ve en az bir elinizi teknede tutmalısınız. | Open Subtitles | وإبقاء يد واحدة علي الأقل علي القارب |
| Avrupa'dan Doğu Asya'ya ve Amerika'ya yelken açmak aylar alabilirdi ve mürettebat için suyu taze tutmak zor bir işti. | TED | الإبحار من أوروبا إلى شرق آسيا والأمريكيتين قد يحتاج لأشهر، وإبقاء الماء عذبا للطاقم كان عبارة عن تحدي |
| Bizi geri getirme yolunu bulana kadar herkesi hayatta tutmak. | Open Subtitles | وإبقاء الباقين أحياء إلى أن يجدوا وسيلة لإعادتنا |
| En önemlisi de, iç uyuşmazlık veya dış tetkik için çok az tolerans gösterirken, üyeleri itaatkâr tutmak amacıyla, resmi ve gayriresmî etki ve kontrol sistemlerini kullanırlar. | TED | والأهم من ذلك أنها تستخدم أنظمة رسمية وغير رسمية للتأثير والتحكم وإبقاء أعضائها مطيعين، مع قدر بسيط من التساهل مع الخلافات الداخلية أو التدخل الخارجي. |
| Göçü engellemek ve mültecileri ülke dışında tutmak için kullanılan sert söylemler ve çabalara rağmen anketlere göre, ülkedeki mülteciler ve göçmenlere destek hiç bu kadar yüksek olmamıştı. | TED | وبالرغم من المحاولات القاسية والخطابات الداعية إلى منع الهجرة، وإبقاء اللاجئين خارج البلد، تشير الاستطلاعات، إلى أن دعم اللاجئين والمهاجرين لم يكن أقوى من الآن. |
| Ve hepsini oraya yazmaya çalışması, tüm kelimeleri sığdırmaya çalışması daktilonun yuvasında o küçücük kağıdı tutmak için uğraşması. | Open Subtitles | وأن عليه كتابة كل الكلمات هناك... وإبقاء قطعة الورق الصغيرة... داخل الآلة الكاتبة |
| # Kiramı ödemek için bu barda çalışıyorum Kurdu kapımdan uzak tutmak için # | Open Subtitles | # أعمل في الحانة لدفع إيجاري وإبقاء الذئب خارج الباب # |
| Avrupalıların manidar varışlarından çok önce - aslında, Avrupa hâlâ Karanlık Çağı içinde boğuşuyordu - Afrikalılar tarihi kaydetme, koruma tekniklerine öncülük ediyor, hikâyelerini canlı tutmak için devrimsel metodlar üretiyorlardı. | TED | قبل فترة طويلة من وصول الأوروبيين ... بالتأكيد، بينما لا تزال أوروبا تتخبط في عصور الظلام ... كان الأفارقة رواد التأريخ وصناعة الحدث، وصياغة أساليب ثورية للحفاظ على تاريخهم وإبقاء قصتهم حية. |
| Ben sadecekardeşimi kurtarmak ve Peeta'yı hayatta tutmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردت فقط إنقاذ أختي وإبقاء (بيتا) على قيد الحياة |
| İnsanları düzende tutmak için. | Open Subtitles | وإبقاء كلّ شيءٍ بنظام. |
| İnsanları sadece izlerimi korumak, Umut'u güvende tutmak için öldürdüm. | Open Subtitles | قتلت أناسًا لمجرد إخفاء آثاري وإبقاء (هوب) آمنة. |