Bu fincan tabağı bir zaman makinesi ise; önce ikimiz gideceğiz. | Open Subtitles | لو هذا الصحن حقًّا آلة زمن فأنت وإيّاي سنذهب أوّلًا. |
Bu fincan tabağı bir zaman makinesi ise; önce ikimiz gideceğiz. | Open Subtitles | لو هذا الصحن حقًّا آلة زمن فأنت وإيّاي سنذهب أوّلًا. |
Bence ikimiz çabucak arkadaş olacağız. | Open Subtitles | أتعلمين، أظنّك وإيّاي سنغدو صديقتين سريعًا. |
İkimizin de birkaç kötü alışkanlığı var. | Open Subtitles | حسنٌ، أظنّكِ وإيّاي داخلتنا بعض العادات السيّئة |
Yine de ikimizin de o silahı ele geçirmek için geçerli sebeplerimiz var. | Open Subtitles | رغم ذلك، فأنت وإيّاي لدينا سبب مثاليّ لإيجاد ذاك السلاح. |
sen ve ben bağlı kaldık yaptığın onca şeye rağmen. | Open Subtitles | إذًا أنت وإيّاي ما نزال متّصلين برغم كلّ ما فعلتِه. |
Eğer tüm bunlar başarısız olursa ve senle burada kalırsak, bu insanlara olan şeyin bize olmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | إن فشل كلّ ما يخططون له، وعلقتِ وإيّاي هنا فلن نسمح بأن يحدث لنا أيًّا كان ما حدث لأولئك الناس. |
Ve tabii ki ben. | Open Subtitles | وإيّاي |
İkimiz de iyi biliyoruz ki asla yeterince uzağa kaçamayacağım. | Open Subtitles | أنت وإيّاي نعلم أن هذا لن يكون بعيدًا كفاية. |
Seninle ikimiz aynı takımdayız. Noel olduğu nereden belli. | Open Subtitles | أنت وإيّاي في نفس الفريق، إنّه حتمًا عيد الميلاد المجيد. |
İkimiz ondan güç alarak bu akıl hastanesinden kaçabiliriz. | Open Subtitles | أنت وإيّاي بوسعنا الاستقواء بها والفرار من سجن المخابيل هذا. |
İkimiz uzaktan akraba bile olabiliriz. | Open Subtitles | أنت وإيّاي ربّما نكون قريبين من بعيد، هذا وارد. |
İkimiz de biliyoruz ki onu götürebileceğim başka bir yer yok. | Open Subtitles | أنت وإيّاي نعلم أنّه لا مكان آخر يمكنني أخذه إليه. |
Karizmatik bir katili herkes sever. İkimiz bunu birçoğundan daha iyi biliyoruz. | Open Subtitles | الجميع يحبّ السفّاح ذا الرونق المميّز، أنت وإيّاي أدرى بهذا عن أغلب الآدمين. |
Haklıymışsın. İkimiz o kadar da farklı değiliz. | Open Subtitles | صدقت، أنت وإيّاي لسنا مختلفين بشكل يُذكر. |
Yüzbaşı, ikimiz de aynı durumdayız. | Open Subtitles | حضرة النقيب، أنت وإيّاي لسنا مُختلفين جدًّا. |
Annemle ikimiz de imzaladık, sadece... | Open Subtitles | أمنا وإيّاي وقّعنا، نحتاج توقيعك فقط. |
Bak, bir kez daha farklılıklarımızdan dolayı beni kendinden uzaklaştırma yolları arıyorsun, ama benim tek görebildiğim ikimizin nasıl da aynı olduğumuz. | Open Subtitles | ها أنت مجددًا تسعى لصدّي بالخلافات التي بيننا لكنّي لا أرى إلّا أنّك وإيّاي متماثلين. |
İkimizin dışında herkes kalıyor. | Open Subtitles | الجميع سيظلّ في مركزه إلّا أنت وإيّاي. |
Evet, belki her sevgi ikimizin de tecrübe ettiği o gerçek aşk gibi olmayabilir ama... | Open Subtitles | وأجل، ربّما ليس كلّ الحبّ حقيقيّ بالنسبة للطريقة المغلوطة التي جربتَ بها وإيّاي الحب. لكن... |
Başarılı olacağız çünkü gerçek iki şeye sahibiz... sen ve ben. | Open Subtitles | سنكون ناجحتان لأنّه لدينا أهم شيئين، أنتِ وإيّاي. |
Ama sen ve ben, bizim aramızda daha derin bir şey vardı çünkü benzeyenler bizdik. | Open Subtitles | لكنّك وإيّاي كان بيننا شيء أقوى، لأنّك وإيّاي متماثلان. |
Çünkü bir desen görmeye başladım ve senle ben bunu çözeceğiz. | Open Subtitles | لأنّي بدأت أرصد نمطًا، أنت وإيّاي سنحلّ هذه الأحجية. |
Ve tabii ki ben. | Open Subtitles | وإيّاي |