| Bilirsin, duydum ki eski karın ve oğlun Miami'de yaşıyorlar, Bay Devereaux. | Open Subtitles | اتعلم, لقد سمعت ان زوجتك السابقة وابنك... يعيشون فى ميامى, مستر ديفيرو |
| Oto ortaklığında çalışan diğer oğlun... hiç çocuğu var mı? | Open Subtitles | وابنك الآخر ، الذي يعمل في نادي سيارات هل لديه أطفال؟ |
| Kocanız ve siz ve oğlunuz hayatlarınızı Albay Terry Childers'e borçlusunuz. | Open Subtitles | زوجك وأنتى وابنك تدينون بحياتكم الى الكولونيل تيرى شيلديرز |
| Eğer seni ve oğlunu geri götüremezsem, adamlarım asla bu adadan ayrılamayacak. | Open Subtitles | إذا فشلت فى إعادتك أنت وابنك رجالى لن يمكنهم مغادرة هذه الأرض |
| Eve gidip karına ve oğluna sarılabilirsin demek. | Open Subtitles | يعني أن بوسعك العودة للمنزل واحتضان زوجتك وابنك. |
| Sana yeni ailenle, yeni oğlunla biraz daha vakit geçirebilmen için fırsat sunuyorum. | Open Subtitles | أعطيكى فرصه لتقضى بعض الوقت مع عائلتك الجديده وابنك الجديد |
| Karının ve oğlunun başka bir yere yerleştirilip onlara yeni kimlikler verileceğini anladın mı? | Open Subtitles | أنت تعلم أنه سيتم إعادة نقل زوجتك وابنك وإعطائهم هويات جديدة؟ |
| Bana sorumluluk hakkında öğüt verme, sen karını ve çocuğunu terk edip gittin. | Open Subtitles | لا نتحدث عن المسؤولية عندما تترك زوجتك وابنك. |
| oğlun ve seni 6'da göreceğim. | Open Subtitles | سيليستي.. سأراك أنت وابنك في آرنود عند السادسة |
| Eminim karın ve oğlun yaptırdığın eve şaşırmışlardır. | Open Subtitles | لا شك أن زوجتك وابنك منبهران بالمنزل الجميل الذي شيدته |
| Değerli oğlun yanı başında dururken bizim acılarımızı nasıl anlarsın ki? | Open Subtitles | كيف تستطيع ان تعرف ...عن ألآمنا وابنك الثمين لا يأخذونه؟ ؟ |
| Tanrım, ne kötü karın ve oğlun da oradaydı tavuk ızgara yiyorlardı.. | Open Subtitles | يا الهي يا للعار زوجتك وابنك كانا هناك يتناولون الدجاج المشوي |
| Eğer söylediklerimi tam olarak yaparsan sen ve oğlun kurtulacaksınız. | Open Subtitles | واذا فعلت ما اخبرتك بالظبط فستنجوا انت وابنك |
| Siz ve oğlunuz gidebilirsiniz bayan Parr rahatsızlık verdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | انت وابنك تستطيعين الذهاب سيده بار وآسف على المشاكل |
| Siz ve oğlunuz gidebilirsiniz. Bu sorun için üzgünüm. | Open Subtitles | انت وابنك تستطيعين الذهاب سيده بار وآسف على المشاكل |
| Anlaşma yatar. Seni ve oğlunu göz altına alacağız. | Open Subtitles | فكل الخيارات ملغاة سنأخذك أنتَ وابنك إلى الحجز |
| Seni ve oğlunu geri götüremezsem, adamlarım bu adadan çıkamaz. | Open Subtitles | إذا فشلت فى إعادتك أنت وابنك رجالى لن يمكنهم مغادرة هذه الأرض |
| oğluna bak, şu oğluna bak. | Open Subtitles | انظرالىوجهها. وابنك , انظر لإبنك اللعين. |
| Son 11 yıldır eşine ve oğluna o kadar çok baktım ki... | Open Subtitles | نظرت كثيراً إلى زوجتك وابنك طوال الـ11 عام المنصرمة |
| Belki de oğlunla bizi rahat bırakmadığınız için sürekli peşinde dolaşmak zorunda kalıyorumdur. | Open Subtitles | حسنا، ربما أن في حاجة لذلك لأنك وابنك لن تتركونا وشأننا. |
| Kocanız Kızıl Kale'nin altında bir hücrede ve oğlunun daha taşağında kılları çıkmamış. | Open Subtitles | زوجك سجين في القلعة الحمراء وابنك شاب لم ينضج بعد |
| Karını ve çocuğunu terk etmenin neresinde onur? | Open Subtitles | أين الشرف في ترك زوجتك وابنك ؟ |
| Sanırım karın ve çocuğun hakkında söylediğim şey yüzünden. | Open Subtitles | أعنى ، جرّاء ما قلته بشأن زوجتك وابنك |
| Tezahür için yargıcın evindeki karınız ve oğlunuza katılmanızı öneririm. | Open Subtitles | أقترح بأن تضم زوجتك وابنك فى بيت القضاء لعيد الغطاس |
| Karından oğlundan haberim var. | Open Subtitles | أعلم بشأن زوجتك وابنك |
| Paranızı çalıp, sizin ve oğlunuzun kafasına vurduğum için sizden özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لك على سرقة المال وعلى قيامي بضربك على رأسك، أنت وابنك. |
| Size dediğim gibi bayan, kocanızı ve oğlunuzu arayabilmemiz için kaybolmalarının üzerinden bir hafta geçmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أخبرتك يا سيدة ، يجب أن يكون زوجك وابنك مفقودين لمدة أسبوع قبل أن نبدأ البحث عنهم |