| Arabayı kiralarken de sorun yaşadık. | Open Subtitles | واجهتنا المشاكل مجدداً في وكالة تأجير السيارات |
| Yeğenime bir baloda eşlik ediyordum. Küçük bir sorun yaşadık. | Open Subtitles | كنت أرافق ابنة أختي إلى الحفل الراقص و واجهتنا مشكلة ما |
| Bu noktaya ulaştığımızda başka zorluklarla karşılaştık, hem mühendislik hem de kullanılabilirlik açısından, çünkü pratikte kullanılabilirliğinden emin olmalıydık. | TED | وعندما وصلنا لهذه المرحلة، واجهتنا صعوبات أخرى، من منظورين هندسي واستخدامي، لنتأكد من أننا قادرين على جعلها مستخدمة عملياً. |
| Şerif, yolda bir sorunla karşılaştık. | Open Subtitles | أيها الشريف, واجهتنا بعض المشاكل على الطريق |
| Bir sıkıntı çıkarsa numarayı aramamızı söylemişlerdi, biz de aradık. | Open Subtitles | قالوا أنها لو واجهتنا مشكلة علينا الإتصال بالرقم وهكذا فعلنا |
| Problem yaşarsak kim sorumlu olacak? | Open Subtitles | وإنْ واجهتنا مُشكلة ، منْ سيكون المسؤول ؟ |
| Seni bulmakta güçlük çektik. | Open Subtitles | واجهتنا بعض الصعوبات بالبحث عنك |
| Buraya daha erken gelebilirdik, ama Atlantis'i bulmakta sorun yaşadık. | Open Subtitles | كان يمكن أن نكون هنا قبلا لكن واجهتنا مشكلة صغيرة في ايجاد أتلانتس |
| Aslında bu doğru değil. 3D video kodlarken sorun yaşadık. | Open Subtitles | في الحقيقة هذا ليس صحيحا بالكامل واجهتنا بعض المشاكل في برمجة مقاطع الثري دي |
| Birkaç sorun yaşadık fakat az kaldı. | Open Subtitles | حسناً, لقد واجهتنا بضعة مشاكل، لكننا نقترب أكثر |
| Annemle ben Lucifer ile kötü hatta utanç verici bir karşılaşma yaşadık. | Open Subtitles | أنا وأمي واجهتنا عقبة محرجة أثناء مواجهة لوسيفر. |
| Biz de bu sorunu yaşadık..yani en azından bir süre, ve "Gerçekten yeni bir kavram getirmemiz gerek." | TED | ولقد واجهتنا هذه المشكلة، أيضاً، لفترة، وقلنا، "أوه، نحتاج فعلاً لمفهوم جديد." |
| Yardımınıza ihtiyacımız var. Yolda küçük bir sorun yaşadık. | Open Subtitles | ـ نحتاج مساعدتك ـ لقد واجهتنا مشكلة |
| Görev plana uygun gidiyordu, sonra bir sürprizle karşılaştık. | Open Subtitles | سارت البعثة وفقا للخطة ثم واجهتنا عقبة صغيره |
| Çok iyiymiş ama arama sebebim başka. Bazı sorunlarla karşılaştık. | Open Subtitles | هذا جيد ، لكنه ليس سبب إتصالي لقد واجهتنا عقبة صغيرة |
| Gelirken ağır direnişle karşılaştık komutanım. | Open Subtitles | واجهتنا مقاومه عنيفه طوال الطريق , سيدى |
| Yardımınıza ihtiyacımız var. - Yolda birkaç sorunla karşılaştık. | Open Subtitles | ـ نحتاج مساعدتك ـ لقد واجهتنا مشكلة |
| Müzede birkaç problemle karşılaştık. | Open Subtitles | لقد واجهتنا بعض المشاكِل في المتحف. |
| Yola çıkar çıkmaz bir problemle karşılaştık. | Open Subtitles | لقد انطلقنا ولكن واجهتنا مشكلة سريعة |
| Unutmayın, eğer herhangi bir sorun çıkarsa, beni takip edin. | Open Subtitles | تذكرا إن واجهتنا أيّ مشكلة إتبعا تعليماتي |
| Eğer bir sorun çıkarsa, götünden sikeceksin. | Open Subtitles | .. لقد واجهتنا مشاكل من قبل .. ليس عليك إلا أن تواجهها بحزم |
| - Bir sorun yaşarsak diye. - Aşçı. | Open Subtitles | في حالة واجهتنا أيّة مشاكل |
| - Bir sorun yaşarsak diye. | Open Subtitles | في حالة واجهتنا أيّة مشاكل |
| Sizin hücre yenileme sisteminizi yaratmakta güçlük çektik... | Open Subtitles | واجهتنا مشكله فى تقليد هواتفكم المحموله |