"واحترام" - Traduction Arabe en Turc

    • ve saygılı
        
    • ve saygıyla
        
    • saygı ve
        
    • ve saygı
        
    Ben tansiyonu düşürürken, senin de yanımda olup kibar ve saygılı davranmanı istiyorum. Open Subtitles اريد منك ان تتصرف بلطف واحترام في ذلك المجتمع ريثما ابطل هذه المجازفة
    Adım adım yükseldi, mütevazı ve saygılı çünkü tevazu ve saygı, ihtirasın silahlarıdır. Open Subtitles لقد ارتقى السلم خطوة فخطوة في تواضع واحترام لأن التواضع والاحترام هما أسلحة الطُموح
    Bir polisin vakasını alacaksan bunu gizlilikle ve saygıyla yap. Open Subtitles عندما تتولى قضية ضابط آخر فأنت تقوم بهذا بتعقّل واحترام
    İyi dostlar birbirlerine sadakat ve saygıyla davranmalı. Open Subtitles في الصداقة، يجب أن نعامل بعضنا بولاء واحترام
    Sen kendine saygı ve destek duyuyormusun ki? Open Subtitles ربما كان لديك الصدد واحترام بالنسبة لهم أو لنفسك؟
    Bir kızı yatıştırmasını iyi biliyorum. saygı ve dürüstlükle. Open Subtitles ارأيتي ، اعرف كيف اهدئ البنت بأمانة واحترام
    Kabul etmeliyiz ki sürdürülebilir güvenliği sağlamak, insan haklarının tesis edilmesi, insan haklarına destek vermek ve saygı göstermekle mümkün. TED يجب أن نعترف بأن الأمن المستدام يُبنى على أساس حقوق الإنسان، يٌبنى على تعزيز واحترام حقوق الإنسان.
    Eğer onlara nazik ve saygılı davranırsan, sonsuz bir sadakatle bunu geri ödeyeceklerdir. Open Subtitles اذا عاملتهم بلطف واحترام... فسيكافئوك بالوفاء الأبدى
    Bu yüzden ağırbaşlı ve saygılı olmalısınız. Open Subtitles لذا عليكم التصرّف بكرامة واحترام
    Ve maymun kardeşi Akut, ona nazik ve saygılı davrandı. Open Subtitles وأخوه القرد (أكوت) كان يعامله بعطفٍ واحترام
    Ve maymun kardeşi Akut, ona nazik ve saygılı davrandı. Open Subtitles وشقيقه القرد، (آكوت) عامله بلطف واحترام
    ve saygılı. Open Subtitles واحترام
    Kardeşlerim en sonunda yetki ve saygıyla hükmetme fırsatımız var. Open Subtitles إخواني وأخواتي.. إننا نملك أخيراً الفرصة لنحكم.. بسلطة واحترام
    Benim gereksinimlerim onu mutlu etmek, ona sevgi ve saygıyla yaklaşmak. Open Subtitles احتياجاتي هي أنْ أجعلها سعيدة، أنْ أعاملها بحب واحترام.
    Babamın adını daima takdir ve saygıyla andığı biri. Open Subtitles هذا الشخص هو شخص تحدث والدي عنه بإعجاب واحترام كبيرين
    Size güvenileceğini ve saygıyla muamele edileceğini bilmenizi istiyoruz. Open Subtitles كلامكِ سيصدق وسوف تعاملين بكرامة واحترام
    Ama daha da önemlisi, o bize en korunmasız gruplara, en yoksul insanlara itibar ve saygıyla nasıl davranacağımızı öğretti. TED ولكن الأهم من ذلك ، أنه علمنا كيف نتعامل مع الفئات الأكثر ضعفاً ، والناس الأكثر حرماناً ، بكرامة واحترام .
    Sadece sana inanan insanlardan gelen saygı ve sevgi çerçevesinde oluşur. Open Subtitles إنّه ينبع فقط من حبّ واحترام الأشخاص الذين يؤمنون بك
    Her bir balık avlama alanı için en iyi yaklaşım bilim, okyanustan geçimini sağlayan yerli halka saygı ve vahşi hayvanlar olarak balıklar baz alınarak düşünülmelidir. TED فأفضل نهج لعمل مصائد الأسماك يجب أن يتم اتباعه على أسس علمية، واحترام المجتمعات المحلية التي تعتمد على المحيط، وبالنسبة للأسماك كحيوانات برية.
    Suriye'deki savaşa yol açan pek çok sebep varken, insanlık dışı mimarinin de asimilasyona, öz saygı ve kentsel bölge kavramlarının yok olmasına katkı sağlayarak mezhep ayrımını ve düşmanlığı besleme şeklini azımsamamalıyız. TED في خضم وجود أسباب كثيرة للحرب السورية، لا يتوجب علينا تقليل من أهمية كيف أنه، بالمساهمة في فقدان الهوية واحترام الذات، قام تقسيم المناطق الحضرية وعمارته اللاإنسانية في تغذية تلك الانقسامات الطائفية والكراهية.
    Ama ben sevgi ve kıskançlık, dostluk, çekicilik ve saygı duyuyordum ve tüm bu karmaşık hisleri uzun süreli ilişkiden sonra biriktiriyorsunuz. TED لكن كان لدي حب وغيرة ومودة وانجذاب واحترام وكل تلك المشاعر المعقدة التي تجمعها بعد علاقة حب طويلة الأمد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus