| bir evladın bu kadar mutsuzluk, üzüntü vermesi. | Open Subtitles | أن إبنآ واحدآ يمكنه جلب الكثير من السعاده والكثير من الحزن |
| Onları ölü veya diri yakalamak için gönderilen yasal bir müfreze elemanıydın. | Open Subtitles | أنت كنت واحدآ من ضمن المجموعه المسلحه التى أُرسلت قانونآ للقبض عليهم، امواتآ أو احياءآ. |
| bir adam, bir şeydir hayatında geriye baktığında bir şey görürsün, gurur. | Open Subtitles | شيئآ واحدآ فى حياته عندما ينظر الى الوراء، يكون فخورآ |
| Diyelim ki namuslu bir vatandaş 20 yıllık evli ve bütün gün bebek arabası satarak yorgun düşüyor. | Open Subtitles | دعنا نأخذ واحدآ,متزوج منذ 20 عامآ ويعمل طوال النهار فى بيع عربات الأطفال |
| Ben "haydi" dediğim zaman herkes bir tane giysin. Kazanana çikolata vereceğim. Afedersiniz. | Open Subtitles | الجميع يرتدى واحدآ عندما اقول اذهبوا و الفائز يحصل على الشكولاته معذرة |
| Tamam, Rachel, Biliyorum-Biliyorum benim deli olduğumu düşüneceksin, lütfen, onu sevdiğini söylemeden önce, sadece- sadece bunun iyi bir fikir olduğunu düşünen birisini bul. | Open Subtitles | أرجوك، قبل أن تخبريه أنك تحبينه أقنعى شخصآ واحدآ أنها فكرة جيدة |
| Rahul... Bana bir tek şey söyle... Mailler, mektuplar, fakslar... | Open Subtitles | راهول , فقط قل لي شيء واحدآ رسائل الكترونية , بريد , فاكسات |
| Silahsız bir biçimde neden dışarı çıkmış olsunlar ki? Polisler | Open Subtitles | هناك شيئآ واحدآ فقط هو الذي يمكنه ايقاف هؤلاء الأشخاص وإنزالهم |
| Bu kanepeye uzanacak ve patlamış mısır yiyecek ve hiç bir kuruş harcamayacak. | Open Subtitles | سيتمدد على هذه الاريكة ويأكل الذرة المشوي ولن ينفق بنسآ واحدآ |
| Benim işe yaramaz oğlum hayatında ilk defa güzel bir şey yapmış. | Open Subtitles | ابني عديم الفائدة, فعل شيئآ واحدآ جيدآ في حياته |
| bir arama yapmak için tek parmağını bile kıpırdatmadı. | Open Subtitles | لم يرفع حتى أصبعآ واحدآ ليقوم بمكالمة هاتفية قصيرة , وقد تعديت الأمر |
| Bu hafta zaten bir kişiyi kaybettim ve Toby Rosewood'a döndüğü zaman eğer geri dönerse, onun tek parça halinde olmasına dua ediyorum. | Open Subtitles | انظري، لقد فقدت بالفعل شخصآ واحدآ هذا الأسبوع، وعندمآ يعود توبي الى روزوود, اذا عاد،لن يكون في قطعة وآحده،حسنآ؟ |
| Hiç bir zaman bir çiçek görecek kadar durmadık! | Open Subtitles | لم نمكث مده كافيه . لنرى برعمآ واحدآ |
| Ölümden sonraki yaşamında bir insanı barındıracak bir mezar inşa etmek için binlerce insan, şimdiki hayatlarında acı çekiyor. | Open Subtitles | لبناء مقبرة تحوى رجلآ واحدآ فى الحياة الآخرى ... الالاف يواجهون البؤس فى هذه الحياة ... |
| O halde artık buralarda rüşvet almayan bir polis var. | Open Subtitles | حسنآ,هناك شرطى واحدآ هنا ليس فاسدآ |
| Lütfen aynısından bir tane daha verin. | Open Subtitles | أرجوكٍ أعطني واحدآ آخر من نفس المنتج |
| Senden sadece tek bir şey istiyorum. | Open Subtitles | أنى أطلب شيئآ واحدآ منك. |
| Ümitsiz bir davada. | Open Subtitles | شيئآ واحدآ,قضية خاسرة. |
| Sevdiğin bir özelliğimi söyle. | Open Subtitles | اذكر لي شيئآ واحدآ |
| - Siz gidin. - Sana da bir tane getiririm. | Open Subtitles | أذهبي الى هناك - سأحضر لكِ واحدآ - |