| Bunun 'Üzgünsün, üzgünüm' anlarından biri olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدتُ أن هذه قد كانت واحدة مِن لحظات الأسف. |
| Belki kızlardan biri yaptı bazen ben bile onu gebertmek istiyorum | Open Subtitles | ربما واحدة مِن الفتيات قامت بهذا أنا أعرف بأني أود أن أحطم وجهه |
| Arkadaşın onlardan biri gibi oluyor. | Open Subtitles | صديقتكِ سوف تكُون واحدة مِن هذه الأشياء. |
| Cadılar tarafından "cadı" diye öldürülen birçok masumdan biri. | Open Subtitles | مُجرّد واحدة مِن أبرياء كُثر قتلتهم الساحرات بتهمة أنهم ساحرات |
| Kızlardan biri yapmış olabilir mi? | Open Subtitles | ربما واحدة مِن الفتيات قامت بهذا؟ |
| En büyük tabularından biri budur. | Open Subtitles | إنّها واحدة مِن أقوى مُحرّماتهم. |
| Testlerden biri C-reaktif proteindi, birden üçe kadar dereceler var. | Open Subtitles | وكانت واحدة مِن الفحوصات c البروتين المتفاعل "سي" وكان المقياس مِن 1 إلى 3. |
| Favorilerimden biri. | Open Subtitles | . إنها واحدة مِن المفضلة لدي |
| Evet. Pope'un fişek mermilerinden biri. | Open Subtitles | . (أجل واحدة مِن مُتفجرات ال(بوب |