| Bu adam uyuşturucu müptelası, zayıf, modası geçmiş, aptal, muhbir, sarhoş ve tam bir zavallı. | Open Subtitles | هذا الرجل اعصابه مشدوده انه احمق و واشي انه ثمل لعين لقد خسر الطبقه السابعه |
| Tutuklanmamış olması da illa muhbir olduğunu anlamına gelmez. | Open Subtitles | في الواقع .. بما أنه لم يُسجن أو يُقتل لا يعني بالضرورة أنه واشي قد يعني بأنه رجلٌ طيب |
| Ama muhbir olunca pek bir numarası kalmıyor değil mi? | Open Subtitles | ولكن أن يكون لديك واشي , هذا لايساعد , صحيح ؟ |
| köstebek köstebek içinde. Ayrıca dünkü akşam yemeğimde de vardı. | Open Subtitles | أنا واشي أخبرتك عن واشي، وكذلك تعشيت على الجرذان بالأمس |
| Size geldiğim için kendimi dönek bir fare gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كما لو أني واشي بقدومي إليك |
| Para sızdırıyorsun, hesapların verimsiz ve ortada başı boş bir Gammaz var. | Open Subtitles | انت تخسر الكثير من المال و حساباتك ضعيفة و هناك واشي على وشك الهرب |
| Ağzından vurmak adamın hain olduğunu gösterir. | Open Subtitles | خلال الفم يعني أن الرجل واشي |
| Ben sıçan değilim! Tamam mı? | Open Subtitles | أنا لست واشي ولا فأر حسناً ؟ |
| Ertesi gün FBI muhbiri. | Open Subtitles | واشي للمباحث الفيدراليّة اليوم التالي. |
| Reno'dayken sana bir muhbir olduğunu söyledim ve bu konuda hala hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | أخبرتك في رينو أنه يوجد لديك واشي ولا زلت لم تفعل أي شيئ |
| Felix muhbir olduğunu söylüyor ve dediğine göre kanıtları da varmış. | Open Subtitles | فيليكس يقول أنه هنالك واشي ويقول أن لديه دليل |
| Bak, durumunuzun pek parlak olmadığının farkındayım bagajda ölü bir muhbir bulundurmanın cezası yok. | Open Subtitles | انظر، اعلم ان الأمر يبدو سيئاً لكن ليس هناك قانون ضد وجود واشي مقتول في سيارتك |
| Herkese muhbir olduğunu söylemekle tehdit ettim ve tahliyesi için bir yol buldum. | Open Subtitles | هددت بأن أخبر أشخاصاً أنه واشي والذي أيضا فعلته هو أنني عثرت على طريقة ليحصل على إطلاق سراح مشروط |
| Kendine geldiğini ve muhbir olmadığını söyledi. | Open Subtitles | يقول أنه .. ذو موقف ثابت .. وهو لن يعمل كـ "واشي" |
| Kekemenin dediğine göre burada, evde bir muhbir varmış. | Open Subtitles | المتمتم تحدث عن وجود واشي هنا... في المطحنة |
| Savcılık ofisinde bir muhbir var. | Open Subtitles | هناك واشي في مكتب النائب العام |
| Yine de, eğer ekipte bir köstebek varsa... | Open Subtitles | مهمل، إذا هناك واشي في الفرقة.. |
| Ben fare değilim... ve tüm fareler gibi... ben derhal olacaktır imha. | Open Subtitles | ... أنا واشي ... وكأي واشٍ آخر سيتم قتلي بالتأكيد |
| Ben Gammaz değilim, valla bak. | Open Subtitles | انا لست واشي , اقسم بهذا . |
| Eminim "hain" kelimesini duymuşsundur. | Open Subtitles | "أنا واثق أنك سمعت كلمة "واشي |
| Sonra da herkes sıçan olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | والجميع سيعتقد أنّك واشي |
| Bir muhbiri yardımcım yapmam mümkün müydü? | Open Subtitles | هل هو محتمل أني وضعت واشي نائبي ؟ |
| İyi günde ispiyoncu olmadığını en az benim kadar biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف مثلي بأّن ذكرى إنجازنا . ليس فيه واشي |
| Fitneci biri olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان اكون واشي. |
| Eyalet polisindeki köstebeğimiz kesinlikle bir muhbirin var olduğunu ve federallerin bir süredir işlerin peşinde olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أحد أصدقائنا في الشرطة المحلية يقول أن لديك واشي بالتأكيد والشرطة الفيدرالية , تجمع أدلة منذ فترة من الآن |
| Ayrıca mükemmel bir ispiyoncusun. | Open Subtitles | فأنتَ واشي مُمتاز أيضاً |