| Bana dönmeni istiyordum, bu kez seni mutlu edebileceğimi sandım. | Open Subtitles | أردتك أن تعودي لي واعتقدت فعلاً أنني استطيع اسعادك الآن |
| Dün gecenin bir yarısında uyandığımda, Amelia'nın yanımda olduğunu sandım. | Open Subtitles | أتعلم، لقد استيقظت في منتصف الليل البارحة واعتقدت أنها بجانبي. |
| - Sadece güzelliğim için benimlesin sanıyordum. | Open Subtitles | واعتقدت أنكِ تواعديننى لمظهرى الجميل فحسب |
| Ben de Düşündüm de, konuşmamız gerekir... | Open Subtitles | اعلم ذلك واعتقدت انه يمكننا الحديث عن ذلك.. |
| Ayrıca deyim yerindeyse yangını söndürmek için biraz yardım işine yarar diye düşündüm. | Open Subtitles | واعتقدت أن بإمكانك الحصول على بعض العون تعلمي، لإخماد الحرائق، إن جاز التعبير |
| Kaybolmuş gibi bir haliniz var, size yardımcı olayım dedim. | Open Subtitles | رايت انكم نوعا ما تائهون. واعتقدت ان علي الحضور لمساعدتكم |
| Burun ameliyatı olduktan sonra kaşarlaştığını sanırdım. | Open Subtitles | نجاح باهر، واعتقدت أنها أصبحت وقحة بعد أن حصلت على أنفها ثابتة. |
| Nasıl çıkacağımı bulamayacağımı düşünüyordum, öleceğime emindim. | Open Subtitles | بحثت عن طريق للصعود الى اعلى واعتقدت انني سوف اموت |
| Günlerdir seni görmemiştim. Gemiden inmiş olduğunu sandım. Nasıl olsun! | Open Subtitles | لم أرك لعدة أيام واعتقدت أنك غادرتى لمكان أخر |
| Üzülür sandım ama evi Bayan Reed'in aldığını söyleyince sevinmiş gibiydi. | Open Subtitles | اتصلت، واعتقدت بأنه قد يغضب، ولكن عندما أخبرته بأن مدام ريد قد اشترته يبدو أنه قد استثار قليلا |
| Bana mesaj yolladığını falan sandım, ama yollamıyormuş. | Open Subtitles | واعتقدت بإنه كان يبعث لي رسائل. رسائل نصيه ولكنه لم يكن |
| Ve bunu gayet net bir şekilde belirttiğimi sanıyordum. | Open Subtitles | واعتقدت أنا جعلت من واضح تماما أن لم أكن مهتما. |
| Bu paranoya halin beni korkutuyor ve kendimi bununla baş edecek kadar güçlü sanıyordum. | Open Subtitles | جنون الارتياب هذا يخيفني، واعتقدت أنني قوية بما يكفي للتعامل مع ذلك ولكنني .. |
| Durumu olmayan insanlar için İncil kursun var sanıyordum. | Open Subtitles | اه، واعتقدت كان لديك فئة الكتاب المقدس للمحرومين. |
| Düşündüm de, Masumiyet Projesi'ndeki stajın ve babanla olan arkadaşlığım sebebiyle birkaç saatliğine yardım etmeyi isteyebilirsin. | Open Subtitles | واعتقدت لانك تدربت في مشروع البرأه ومن اجل صداقتي بوالدك ان تفكر في مساعدتهم لبضع ساعات |
| Düşündüm de, sen de madem buradasın birini sana verebilirim. | Open Subtitles | واعتقدت انه بما أنكِ فى الجوار ربما تريدينه |
| Sonra bu harika diye düşündüm ve bunu nasıl kullanacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. | TED | واعتقدت أنه شيء رائع جدًا، ولم أملك أدنى فكرة بما سأفعله. |
| Biraz hava almak ve çarşıyı dolaşmak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | واعتقدت أنكِ ربما تودين استنشاق بعض الهواء التمشية في شوارع المدينة |
| Charlie'nin arkadaşları geldi. Ben de onu biraz rahat bırakayım dedim. | Open Subtitles | تشارلي عنده بعض الاصدقاء واعتقدت انه من الافضل ان اعطيه وقته |
| Ben de suyunu çıkardığımı sanırdım. | Open Subtitles | كنت مؤهلا لل أنا مهندس تدريب معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا. واعتقدت أنا ادليد المرق على سميكة. |
| Sonunda gerçekten benden nefret edeceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | واعتقدت حقاكنت فقط في نهاية المطاف كره لي. |
| ve düşündüm ki, bu dua boyunca ona tutunursam, ben de onunla beraber cennete gidebilirdim. | TED | واعتقدت أنني إذا تمسكت بيدها أثناء هذه الصلاة، أنني ربما أذهب معها في الاتجاه الصحيح |
| Bu yeri almak için yaptıklarımı unutabileceğimi sanmıştım. | Open Subtitles | واعتقدت أنني يمكن أن أنسى ما فعلته للحصول على ذلك |