Ama beni görmeyi kabul ettin, demek ki söyleyecek bir şeyin var. | Open Subtitles | و لكنكِ وافقتِ على رؤيتي، و ذلك يخبرني أن لديكِ شيء لتقوليه |
Sen de Amerikalılar'ın hayatlarını bağışlamayı kabul ettin. | Open Subtitles | و وافقتِ على الحفاظ على حياة الأمريكيّين |
Niye kabul ettin o zaman? | Open Subtitles | لماذا وافقتِ على فِعل ذلك من الاساس إذاً؟ |
Strüvit taşı olup olmadığına biyokimya testinin karar vereceğini kabul etmiştin. | Open Subtitles | لقد وافقتِ بأنّ فحص "كيم 7" سيقرر ما إذا كانت حصاة ستروفايت |
yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmayı kabul ettiniz. ve ben daha nazik olmalıydım. | Open Subtitles | أنتِ وافقتِ على القيام على شيئ لم تريدين عملة وكان يجب ان اكون ممتن |
Nedenini Tanrı bilir ama sen de evet dedin. | Open Subtitles | و الله يعلم لماذا , لكنك وافقتِ. |
Şimdi gerçeği itiraf etmeyi kabul edersen yardımcı olabileceğim konular var. | Open Subtitles | والآن إذا وافقتِ على ذكر الحقيقة، فثمّة أشياء أستطيع المساعدة بها |
Ama sen yemek partisine evet demiştin, eğer sen bifteğini alırsan, bende ısıtıcımı alırım. | Open Subtitles | لكنّك وافقتِ على حفلة العشاء، لذا إن حصلتٍ على لحمك، سأحصل على مصابيحي. |
Günlüğüne yazdığın telefon numaralarını vermeyi kabul ettin. | Open Subtitles | لقد وافقتِ على منحي أرقام الهاتف التي مدونتها في دفتر ملاحظاتكِ. |
- Yardım etmeyi kabul ettin. - Etmek istemedim, bebeğim. | Open Subtitles | لقد وافقتِ على مساعدته - لم أرغب بالقيام بذلك يا صغيرتي - |
Sorularıma cevap vermeyi kabul ettin. | Open Subtitles | أنتِ وافقتِ على الإجابة عن أسئلتي |
Sen de kabul ettin. Yetişkin kadınsın. | Open Subtitles | والتي وافقتِ عليها انتي امرأه راشدة |
Ama kabul ettin sayılır, sözünü geri alma yok. | Open Subtitles | ولكنكِ وافقتِ على فعلها، لذا فلا تراجع. |
Sana bir teklif yaptılar, sen de kabul ettin. | Open Subtitles | وقدما لكِ عرضًا وأنتِ وافقتِ عليه |
Bunu sen kabul ettin, biliyorsun. | Open Subtitles | لقد وافقتِ على ذلك , و أنت تعلمين |
Taşıyıcı annelik sözleşmesinin 18. sayfasına göre, Tara, ...eğer ortada önemli bir doğum kusuru belirtileri ortaya çıkarsa, ...özellikle gebeliği sonlandırma konusunu kabul etmiştin. | Open Subtitles | صفحة 18 من عقد تأجير الأرحام "تارا" أنتِ وافقتِ على الإجهاض على وجه التحديد إذا كان هناك عيوب خلقية |
Tek kelime etmemeyi kabul etmiştin. | Open Subtitles | وافقتِ على ألا تتحدثي |
Ama Ahmad ile evlenmeyi kabul etmiştin. | Open Subtitles | لكنكِ وافقتِ للزواج من (أحمد). |
Yemininizi ettiğinizde bunu da mı kabul ettiniz? | Open Subtitles | عندما أقسمت عهودكِ هل وافقتِ على هذا ؟ |
Size soruldu, siz de kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد وصلت الأمور عندكِ، وأنتِ وافقتِ. |
Para yüzünden mi evet dedin? Şey... | Open Subtitles | هل وافقتِ بسبب أموالي ؟ |
Eğer kabul edersen söz veriyorum sadece senin olacağım. | Open Subtitles | إذا وافقتِ أن تتخذي لقب عشيقتي أعدك بأني سأخدمك أنت فقط |
O zaman bana evet demiştin. | Open Subtitles | لقد وافقتِ أن تذهبي معي حينها. |