The Times'a ilan vermemeyi kabul etti, bari bunu elinden alma. | Open Subtitles | وافق بالفعل على أي إعلان للزفاف بهاذا الوقت. دعه يحظى بهاذا |
Sahiden sana bir daire vermeyi kabul etti mi? | Open Subtitles | هل وافق بالفعل أن يمنحكِ شقـة؟ |
Sahiden sana bir daire vermeyi kabul etti mi? | Open Subtitles | هل وافق بالفعل أن يمنحكِ شقـة؟ |
Tabii ki. Ama David bana yardım etmeyi zaten kabul etti. | Open Subtitles | لا ، لا لأقصد ذلك ، لكن (ديفد) وافق بالفعل على مساعدتى |
Şimdi,Nigel Coaker uzun bir makale yazmayı kabul etti, ki bu işleri canlı tutacak. | Open Subtitles | (الآن، (نايجل كوكر وافق بالفعل ،على كتابة مقالة طويلة التي ستبقي الأمور حية. |
Efendim benim müvekkilim zaten 15 senelik uzun bir cezayı kabul etti. | Open Subtitles | - حضرتك، موكلي وافق بالفعل على عقوبة تستغرق ...خمسة عشر عام |
Saklamayacağız, kabul etti zaten. | Open Subtitles | -لن نختبيء لقد وافق بالفعل |
Bay Manning kabul etti bile. | Open Subtitles | سيد (مانينغ) وافق بالفعل |