"والأمهات" - Traduction Arabe en Turc

• anneler
• ebeveynler
• annelere

Bu sadece birbirini seven anneler ve babalar için.
إنها للآباء والأمهات الذين يحبون بعضهم البعض

Şimdi, siz bütün büyükbaba ve büyükanneler babalar ve anneler...
الآن، جميعكم أيها الأجداد والجدات والآباء والأمهات

Babalar bir köşede durur, anneler öteki köşede dururdu.
الأباء على الجانب هناك والأمهات على الجانب الأخر

ebeveynler başkalarının çocuğunun yalanını yakalayabiliyor mu?
هل يستطيع الآباء والأمهات كشف أكاذيب الأطفال؟

Şimdi dikkatlerini bebek ve annelere çevirdiler.
لقد حولوا انتباههم الآن للأطفال والأمهات.

Babalar bir köşede durur ve anneler diğer köşede dururlardı.
الأباء على الجانب هناك والأمهات على الجانب الأخر

Çocuklarını bir an önce büyütüp seni öldürmeleri için yetiştiren anneler.
والأمهات يرغبون بالأنجاب أكثر ليكبر أطفالهم حتى يقتلوك

Neden hep anneler ve kaynanalar arasında problem var sanıyorsun?
لماذا تعتقد هناك دائما مشاكل بين بنات النسيب والأمهات?

Tüm dünyada kızlar ve erkekler, eşler ve anneler evlerinin erkeğini kaybetmişlerdi.
الزوجات والأمهات فى كل العالم بقوا بدون رجلاً معهم

Köydeki yetişkinler hâlâ ayakta, anneler ise gece için yatakları hazırlıyordu.
البالغون لايزالون مستيقظين والأمهات يجهزن أسرة النوم

Bence tanrıları anneler ve babalar uydurdu çünkü çocuklarının gece boyunca uyumalarını istediler.
أعتقد أن الآباء والأمهات إخترعوا الآلهة لكي يستطيع أولادهم النوم ليلا.

Her iki taraftan eşler ve anneler gelip de adamlarını kulaklarından çeke çeke evlerine götürse birçok hayat kurtarılırdı.
لو الزوجات والأمهات من كلا الجانبين جائوا وسحبوا رجالهم الحمقى من أذانهم للمنازل.

Güvene bağlı anneler, baskıcı anneler, üzgün anneler ona oy verecek.
إلى صفها كل من مجموعة الأمهات الحنونات والأمهات الحازمات والحزينات

- Kıllı anneler. - Giyilebilir sanat anneleri.
والأُمهات المُشعرات والأمهات اللاتي يرتدين ثياباً فنية

anneler, babalar, arkadaşlar, komşular, herkes dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük kötülük tarafından ele geçirildi.
الآباء والأمهات الأصدقاء والجيران والأطفال، كل شخص توقف فجأة بسبب قوة شريرة

Biyolojik babalarla, evlat edinmiş anneler ne konuşursa işte.
أياً يكن ما يتحدث بشأنه الآباء بيولوجياً والأمهات المُتبنّين.

Burada bulunan kadınlar tipik doğum merkezlerinin bulunduğu bir bölgeye göre bebeklerde 20'de 1 ölüm oranına ve anneler de başka yerlerdeki doğumlardan 10 kat fazla ölüm oranına sahip.
النساء هنا يلدن في منطقة حيث مركز التوليد التقليدي فيها لديه معدل وفيات الأطفال واحد في العشرين، والأمهات يمتن بمعدل يفوق ما في أي مكان آخر بعشر مرات.

ebeveynler sık sık bu büyüklükte bağışlar yaparlar.
الآباء والأمهات غالبا ما يتبرع الهدايا بهذه الضخامة.

- Onun ne olduğunu bilmiyorum. - ebeveynler için yapılmış bir uygulama.
أنا لا أعرف ما هو إنه تطبيق خاص بالأباء والأمهات

Babaları ve bekar annelere parasal destek sağlamalıyız.
يجب أن نحسب حساب الأباء والأمهات الغير متزوجين

Sevdiklerine ne olduğunu annelere, babalara, amcalara, teyzelere anlatabilirdim.
كان بإمكاني إخبار الآباء والأمهات والأعمام والعمات بما حدث لأحبائهم