"والأنهار" - Traduction Arabe en Turc

    • ve nehirler
        
    • nehirleri
        
    • ve nehir
        
    • nehir ve
        
    • nehir gibi
        
    • ve nehirlere
        
    • ve nehirlerde
        
    • ve nehirlerin
        
    Çimler yeşeriyor, ağaçlar dallarını salıyor, ve nehirler akıyor. Open Subtitles العشب ينمو والأشجار تمد فروعها والأنهار تتدفق
    O insan ölürse ağaçlar, köpekler ve nehirler de onunla birlikte ölecekti. Open Subtitles ‫الأشجار، والكلاب ‫والأنهار تكون ماتت معه
    Ve orbital fotoğraflara göre bu su, nehirleri temsil ediyor. Open Subtitles والصور فى السهل المداري تشير إلى أن المياه والأنهار على الكوكب
    Tam da o dünyayı kutsayan, bütün nehirleri karartan, tepeleri avuçlayıp sahilleri katlayan o gecenin gelişinden önce. Open Subtitles تماماً قبل ليلة كاملة ليبارك بها الأرض والأنهار الداكنة والأشبال بالقمم وينهي النهاية المؤكدة
    Bu durum karayolu ve nehir ulaşımını aksatabilir ancak daha önemlisi onlara bölgedeki hayati barajları tahrip etme fırsatı verebilir. Open Subtitles قد يوقف هذا حركة المرور في الطرق السريعة والأنهار لكن الأهم من ذلك, قد يمنحهم الفرصة لتدمير سدود مهمة في المنطقة
    Bir ülkenin sadece toprak, nehir ve orman olmadığını anlıyor musun? Open Subtitles فهمت أن البلد أكثر من الكثير من الاوساخ ، والأنهار والغابات؟
    # Göl ve nehir gibi. # Open Subtitles مثل البحيرات والأنهار
    "Böyle dedi Tanrı dağlara ve tepelere, ve nehirlere ve vadilere." Open Subtitles حتى الجبال والتلال والأنهار والوديان
    Bu soğukkanlı yılanlar sıcak kaplıca kaynaklarından beslenen akıntı ve nehirlerde yaşar ve buradaki şaşırtıcı şekilde bol besin kaynaklarının tadını çıkarırlar. Open Subtitles هذه الأفاعي الوحشية تسبح في الجداول والأنهار التي تنبع من الينابيع الحارة، حيث لها اسلوب حياة فريد.
    Eski belgeler burayı küf kokulu mağara ve nehirlerin olduğu geniş bir alan olarak tarif etmektedir. Open Subtitles النصوص القديمة كانت تصفها بأنها أرض متسعة من الكهوف والأنهار شديدة الرطوبه
    Göller ve nehirler kurudu. Ormanlar çöle dönüştü. Ve bütün kıtalar çorak arazilerden başka bir şey değildi. Open Subtitles البحيرات والأنهار جفّفتَا، أصبحتْ غاباتَ الصحاري، وقارات كاملة تُحوّلتْ للا شيءِ أكثر مِنْ الأراضي المُقفَرّة القاحلة
    Göller ve nehirler kurudu. Ormanlar çöle dönüştü. Open Subtitles البحيرات والأنهار جفت أصبحت الغابات صحاري
    Geriye kalanlar; yağmur ormanları ve nehirler, lagün, bataklık ve karayla örtülü. Open Subtitles والبقية تغطيه الغابات المطيرة والأنهار, البحيرات، المستنقعات ، و الشاطئ.
    "Doğuda başlayacak ve nehirler kanla dolup taşacak." Open Subtitles "وستنطلق من الشرق, والأنهار ستسيل كالدِماء."
    Sadece dağlar ve nehirler kaldı. Open Subtitles لكن الجبال والأنهار مازالت باقية
    "Ve Mısır'ın nehirleri ve suları kızıla döndü... Open Subtitles "والأنهار والمياه مصر ركض حمراءا...
    Bulutları, nehirleri... Open Subtitles ...السحب، والأنهار
    Evet, bir sürü kütük var ve nehir akamaz, Open Subtitles نعم. الكثير من جذوع الأشجار والأنهار... لا يمكن أن تتدفق.
    Dünyanın ekseni efsanelerinin doğmasına bu nehir ve vadilerin varlığı yol açmış olabilir. Open Subtitles قد يكون هناك أساطير عن الجبل والأنهار الأسطورية الذي يشكّل محور العالم.
    Benim halkım bu dağlara ve nehirlere isimlerini verdi. Open Subtitles أسماء أسلافي مستمدة من الجبال والأنهار
    Dağ geçitleri ve nehirlerde güçlü ve güvende olan Tibet öküzünün sırrı yüksekliktir. Open Subtitles على الممرات الجبلية والأنهار بامان إنّ الثور يعيش طبيعي في الإرتفاع،
    Uzaklarda doğuda tepelerin ve nehirlerin ormanların ve çöllerin ötesinde tek ve ıssız bir dağ bulunur. Open Subtitles ... بعيدًا في الشرق ... عبر الجبال والأنهار ... ... خلف الغابات والأراضي البور ...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus