| Bu yüzyılın başında, internet yaygınlığı yükselişe geçiyor, televizyonun öneminde bir değişiklik olmuyor. | TED | في مطلع القرن، والإنترنت يقلع ، برامج تلفزيون الواقع تصعد |
| Kablosuz teknolojisi ve internet sağlık kalitemizi fazlasıyla iyileştirebilir. | TED | الآن، الإتصالات اللاسلكية والإنترنت يمكن أن تحسن الرعاية الصحية إلى حد كبير. |
| Neler olduğu konusunda fikrimiz şu: gruplar halindeki çocuklar kendi kendilerini bilgisayar ve internet kullanmak konusunda eğitebilirler. | TED | لذا فقد أعتقدنا أن ذلك ما يحدث: أن الأطفال في مجموعات يمكنهم تعليم وإرشاد أنفسهم لإستخدام الحاسوب والإنترنت. |
| Haberleri, interneti ve telefonu kapatacak ve ağır şeyler yemeyecekmişiz, ki bunlar yatmadan önce yapmayı en çok sevdiğim dört şeydi. | Open Subtitles | والإنترنت و الهاتف و لا تتناول وجبات ثقيلة و المصادفة أنها من أفضل أربع نشاطات بالنسبة لي |
| Uyduları, GPS'i, interneti mahvedebilir. | Open Subtitles | يمكنه تدمير الأقمار الاصطناعية ونظام تحديد المواقع العالمي والإنترنت |
| Ayrıca bu arada onu televizyon ve internetten ve onunla dalga geçmek isteyen yabancılardan uzak tutmam gerek. | Open Subtitles | إلى جانب، إبعاده عن التلفاز والإنترنت -وغرباء يضحكون عليه |
| Televizyon ve internetten gerçekten bıktım. | Open Subtitles | حقا الإصابة بالمرض من التلفاز والإنترنت |
| Özellikle, 90'ların ortalarından beri, iletişim maliyetleri işlem maliyetlerinden de daha hızlı bir şekilde düşmektedir, bu yüzden iletişim, internet böylesine dramatik bir şekilde artış göstermiştir. | TED | بالتحديد ومنذ منتصف التسعينات، أصبحت تكاليف الاتصالات في تراجع سريع أسرع حتى من تكاليف المعاملات، وهو السبب الذي جعل كل من الاتصالات والإنترنت تزدهر بطريقة هائلة. |
| Vint Cerf'in belirttiği gibi, Sputnik doğrudan ARPA, internet ve tabi ki NASA'nın oluşumunda direk rol oynadı. | TED | ويوضح فينت سيرف أن سبوتنك قاد مباشرة وكالة مشاريع البحوث المتقدمة، والإنترنت وبالطبع ناسا |
| Halk orada, internet orada ama halen faydalı bir şekilde kullanmadık. | TED | والجمهور موجود والإنترنت موجودة، ولكننا لم نستخدم ذلك بشكل فعال حتى الآن |
| Haberleşme uyduları,dünyanın hemen her yerinde telefon ve internet servislerine ulaşımı sağlar. | TED | توفر الأقمار الصناعية للاتصالات الوصول إلى خدمات الهاتف والإنترنت في أي مكان تقريبًا على الأرض. |
| FBI, bilim adamları lanet olası internet var. Allah kahretsin! | Open Subtitles | وعينات الدى إن إيه وعلماء فيدراليون والإنترنت |
| Geniş, düz bir tabana ihtiyacı var, havalandırma ve internet ve elektrik giriş yerlerine de. | Open Subtitles | إنه يحتاج قاعدة واسعة. قاعدة مسطحة. تهوية وفتحات لكل من الأزرار والإنترنت. |
| Arabalar, cep telefonları ve internet sağolsun, 16 yaş artık yeni 30 oldu. | Open Subtitles | 16 الجدّد 30، بين السياراتِ و الهواتف الخلوية والإنترنت. |
| Yani gezegenler arası sistem yolda. Ama son bir proje daha var: Orjinal ARPANET'i, interneti ve gezegenler arası mimariyi finanse eden ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı şimdi de yüz yıl içinde en yakın yıldıza gitmek için ...bir uzay mekiği tasarlama projesini finanse ediyor. | TED | وعليه فإن نظام ما بين الكواكب ماض في طريقه، لكن هناك مشروع آخر، تقوم به وكالة مشاريع البحوث المتطورة الدفاعية، التي مولت في الأصل شبكة وكالة مشاريع البحوث المتقدمة، والإنترنت والهندسة ما بين الكواكب، وهي تمول الآن مشروع لتصميم مركبة فضائية قادرة على بلوغ أقرب نجم إلينا خلال 100 سنة. |