| Tıpkı günün sonunun, mükemmel bir güzellik getirmesi gibi regl döneminin bitmesi de bir aydınlık ve kutlama zamanı olabilir. | Open Subtitles | كما أن نهاية اليوم يمكنأنتكونجميلة.. يمكن أن تكون سن اليأس وقتاً للتألق والاحتفال |
| Kirişi kırıp kutlama yapmak için bir yol arıyorsan, sekreterinden seni idare etmesini iste. | Open Subtitles | إن كنت تحاولين الخروج والاحتفال عليك ان تطلبي من سكرتيركي أن تغطي عنك |
| Hayır, gitmelisiniz. Gidip kutlama yapın. | Open Subtitles | لا لا لا بربكم يا شباب عليكما الذهاب والاحتفال |
| kutlamak için sabırsızlanıyorum.Burdan kurtulmak içinde. | Open Subtitles | لا أطيق انتظار الخروج من هذة الحافلة والاحتفال |
| Hope'la birlikte kutlamak da benim en sevdiğim Ağaç Bayramı'na dönüştü. | Open Subtitles | والاحتفال مع هوب واصبح ذلك العيد افضل عيد مررت به |
| Görüşmeden sonra beni ara da bunu kutlamak için yemeğe gidelim. | Open Subtitles | .شكر. فقط اتصل بي بعد الاجتماع ، للعشاء والاحتفال |
| Buraya eğlenmeye ve prensesin doğum gününü kutlamaya geldim ve sen her zamanki gibi, eğlenceyi herkes için mahvediyorsun. | Open Subtitles | لقد جئت هنا للتمتع والاحتفال بعيد ميلاد الأميرة. و ها انت ذا، كعادتك, |
| Bugün sevgililer günü tüm dünyadaki çiftlerin... romantizm ve kutlama günü. | Open Subtitles | أتانا يوم عيد الحُب... .. يوم للرومانسية والاحتفال. |
| kutlama olarak başlayan bu şey bir felakete dönüşmek üzereydi. | Open Subtitles | والاحتفال على وشك أن يصبح كارثة |
| O zaman bütün Jaffa özgürlüğünü ilan edip birlik olarak kutlama yapabilir. | Open Subtitles | وعندها، يمكن لكل الـ((جافا)) إعلان حريتهم والاحتفال كأمة واحدة |
| Zorunlu kadeh kaldırma ve kutlama. | Open Subtitles | إلزامي الإراقة والاحتفال. |
| Tıpkı 19. yüzyılda olduğu gibi, Karayiplerde esir edilen Afrika kökenli insanlar cezalandırılma tehdidi altında, inançlarını yaşamak, bayramlarını kutlamak, tarihlerini hayatta tutmak için savaştı. | TED | كما حدث في القرن التاسع عشر، الشعوب المستعبدة من أصل أفريقي في منطقة البحر الكاريبي حاربت تحت التهديد بالعقاب، وحاربت لممارسة شعائرها الدينية والاحتفال بالكرنفال، لإبقاء تاريخهم على قيد الحياة. |
| Eve gidip kutlamak ister misin? | Open Subtitles | أتريد العودة إلى المنزل والاحتفال ؟ |
| - Kalıp kutlamak istemez misin? | Open Subtitles | ألا ترغبين في البقاء والاحتفال ؟ |
| Onun hayatını anmak ve kutlamak için. | Open Subtitles | ل... تذكر حياتها والاحتفال بها. |
| Geleneklerimizi kutlamak. | Open Subtitles | ...والاحتفال بتقاليدنا |
| Catherine uyanık kalıp sizinle kutlamak istedi. | Open Subtitles | أرادت (كاثرين) السهر والاحتفال معك. |
| İsim günün kutlu olsun Majesteleri. Keşke kutlamaya kalabilsem. | Open Subtitles | حسنًا، استمتع بيوم شرفك جلالتك، آمل لو كان بوسعي البقاء والاحتفال.. |
| Ama siz kalıp kutlamaya devam edin. | Open Subtitles | لكن عليكما البقاء والاحتفال |