| Ona bağırsak düğümlenmesi nedeniyle ateş ve ağrım olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريه بأنّ الحالة مصابة بمرضي الغثيان والحمّى إنّه فتق مختنق |
| Üzgünüm, bulanık küçük, sen biliyorum. Toksin ateş ve tüm. | Open Subtitles | آسف، إنّي مشوّش قليلًا كما تعلم، السم والحمّى وكلّ شيء. |
| Sonra birden bire, çocuk komplikasyonlar göstermiş: enfeksiyon, yüksek ateş... | Open Subtitles | وفى النهاية، نتيجة للمضاعفات أُصيب بالعدوى والحمّى |
| ateş ve döküntüye karşı oluşan erken markerlar bir uyuşturucu bağımlısında kaybolmuş olabilirler. | Open Subtitles | والعلامات المبكرة من الطفح والحمّى لن تظهر على المدمنين |
| Dolaşımı düzelttik ama kalp, akciğerler ve artan ateş semptomlarına lenf katılımını da eklemeliyiz. | Open Subtitles | قمنا بإعادة السريان الدمويّ لكن هذا يعني أنّ علينا إضافة المشكلة الليمفاويّة للقلب والرئتين والحمّى المرتفعة |
| - Legionella akciğerlerdeki durumu açıklar, ateş... | Open Subtitles | الليجونيللا) يمكن أن تفسّر وضع الرئتين، والحمّى) |
| - Belirtiler? - Zayıflık, yüksek ateş. | Open Subtitles | -الضعف والحمّى |