| Amon Kuzey Su Kabilesi'nden. Hem Su, hem de kan Bükücü. | Open Subtitles | . آمون من قبيلة المياه الشمالية . إنه خارق المياه والدماء |
| Bu yüzden, kendimi tanıttım Otelin lobisine geri döndüm, Kollarım kan içerisindeydi Iraklı bir otel görevlisi beni durdurdu Benden on günlük geciken ödememi istedi. | TED | إذن، قدّمت نفسي.. ذهبت إلى رواق الفندق، والدماء تغطي ذراعي، أوقفني هناك عامل عراقي طلب مني دفع ضرائب تأخير عشرة أيام |
| Neden bu çılgınlık, bu av, bu sıcak kan ve tüten öfke ateşi? | Open Subtitles | فلماذا هذه المطارة المجنونة والدماء الثائرة والملامح المتجهمة؟ |
| Togasını giymeden önce, onu eğlence ve kanla onurlandıralım! | Open Subtitles | ،ولكن قبل أن يرتدي ثوب الرجولة ،دعونا نشرفه بالألعاب والدماء |
| Çünkü bugün olduğu gibi bombaları, akan kanı ve duydukları korkuyu unutmuşlardı. | Open Subtitles | لأنّهم كاليوم قد نسوا بشأن القنابل والدماء والخوف. |
| Eğer ellerine kan bulaşmış olarak ölürsen, yaptığımız her şeye ihanet etmiş olursun. | Open Subtitles | إذا مت والدماء بيديك فإنك أفسدت كل ما قمت به |
| Anlamıyorum,Onun vücudu kan içinde , ama sizde bir damla kan bile yok. Neden? | Open Subtitles | اننى مندهش بان اراة والدماء تغطية وانت لاتوجدعليك ولاقطرة،لماذا؟ |
| Arkasındaki kalabalıktan çılgınca kaçan yüzü kan içindeki adamın siyah beyaz fotoğraflarını çekmiş. | Open Subtitles | لديه صور بالابيض والاسود للرجل الرابع والقتلة يركضون خلفه يريدون أن ينالوا منه والدماء تسيل من رأسه |
| Çadır tamamen parçalanmış ve her yerde kan varmış! | Open Subtitles | وكانت الخيمه قد تمزقت تماما والدماء كانت فى كل مكان |
| On beş kişi yerde yatıyordu. Her yerde kan vardı. | Open Subtitles | العشرات كانوا طريحي الأرض والدماء تملأ جنبات المكان |
| -Ön kapakta hala kan var. Sanki bir nehir gibi akmış. | Open Subtitles | والدماء مازل اثرها على الكبوت مثل الشريط الملون |
| Ayrıca beni bağladılar ama tabi, çiviler ve kan, daha iyi bir dini sanat oluşturuyor. | Open Subtitles | الى جانب, أنهم قيدوني لكن الدق والدماء تمت إضافتهم في الرسوم |
| Her yer kan ve göz suyu. | Open Subtitles | فسيكون سيئاً والدماء تنزل من عينيك بكل مكان |
| Klavyenin kapağının iç kısmında kurumuş deri ve kan örnekleri varmış. | Open Subtitles | مع قِطع من اللحم الجاف والدماء على غطاء لوحة المفاتيح |
| cocuklarda oyle gorunuyor. Her yer kan. Onun icin kabus dolu bir gece olmali. | Open Subtitles | رؤيته لأولاده والدماء تملأهم مِثل رؤيته لكابوس مُرعب |
| Hayaller siste kaybolduğunda, kan ve kemiklerden başka bir şey kalmaz. | Open Subtitles | خلف الأحلام لا شئ يبقى إلا الأسنان والدماء |
| Her tarafım kan ve çamur çukuru içinde ölmeyeceğim. | Open Subtitles | لا اريد الموت وحيداً ومليئ بالإصابات ومغطّى بالقمامة والدماء. |
| Çıplak vücutlarınızı ancak zedelendiği ve kanla kaplı olduğu zaman gösterebilmenize izin var. | Open Subtitles | أنتم تسمحون لأنفسكم باظهار الأجساء العارية طالما أنه مغطاة بالكدمات والدماء نعم. |
| Şahitler, genç beyaz bir adamı giysilerinde kanla görmüşler. | Open Subtitles | وصف الشهود ذكر شاب أبيض والدماء على ثيابه |
| Annemi gördüm, ve kanı, benim barışçı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | شاهدت أمي، والدماء وأنت تعلم بأني من النوع المسالم |
| Beni affetmeni değil, şu tek kollu ve sahte kanlı adamı istiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تسامحني, أريد ذلك الشخص صاحب الذراع الواحدة والدماء المزيفة |
| Adamın elinde bir kol ve kahrolası ağzı kanlar içinde. | Open Subtitles | حاملاً تلك اليد بيده، والدماء في كل أنحاء فمه اللعين |