| yin ve yang, değişim sarmalı ve özümüzdeki dinginlik arasındaki denge. | Open Subtitles | بين الين و اليان. بين لولبة التغيير والسكون في أعمالنا الأساسية. |
| Koruyucu giysi içindeki işçilerin TV görsellerini hatırlıyorum, orada öylece yürüyorlardı, dikkatimi çeken şey sessizlik ve durgunluk oldu. | TED | وأتذكر تلك الصور التلفازية للعاملين مرتدين سترات الحماية، ويمشون عبر الموقع، وأكثر ما أدهشني كيف كان الهدوء والسكون. |
| Kucak dansına ihtiyacı yok, bunu atlatmak için sessizliğe ve huzura ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه لا يحتاج إلى صالة رقص, إنه يحتاج للسلام والسكون لكي يتخطى هذا الأمر. |
| Tapınakçı hazinesinin efsanesi var ve efsane lekelendi. | Open Subtitles | أنه أسطورة كنز المعبد والسكون مفتاح هذه الأسطورة |
| Allah seni nazarlardan korusun, iyi ve mutlu etsin. | Open Subtitles | فليحمك الله من أعين الحسّاد و يمنحك السعادة والسكون للأبد |
| Ölümü ile hayvanın çevikliğini elde ederken onun huzuru ve hareketsizliği ile sarsılırdı. | Open Subtitles | بينما كان قد حصل لسرعة الوحش... في موتها أنه ضرب من قبل السلام والسكون... |
| Sonsuz ve mutlak huzura kavuşmak için herşeyi yeni keşfeder gibi gözlemledim ve onların köklerini araştırdım. | Open Subtitles | "إحراز الخواء النهائيّ والسكون المُطلق" "إنّي ألاحظ كلّ شيء على حين يتطوّر ثم يعود لأصله" |
| Ee, umarım güzel, huzurlu ve rahatlatıcı bir terapi geçirmişsindir. | Open Subtitles | {\pos(190,180)}أتمنى أن تكون قضيت وقت رائع. مُفعم بالراحة والسكون |
| Hissederim, koklarım... ve dinginlik. | Open Subtitles | بلمسه ،بشم رائحته... والسكون. |
| "Alçak gönüllü ve sakin ol." | Open Subtitles | الذل والسكون |