Tatlı bir adam her zaman yanında olacağını söylediğinde onu öptü, gülümsedi ve ağladı. | Open Subtitles | حتى سمعت رجل لطيف يقول بأنه سوف يأتي مع طريقها المنفصل ثم قبلته وإبتسمت وبكت |
Sonra annem ağladı büyük bir kavgaya tutuştular ve o anneme vurdu. | Open Subtitles | وبكت أمي. لقد تقاتلوا بسبب ذلك وقام بضربها. |
Ve kaya ağladı taze su damlacıklarıyla ve onun susuzluğunu giderdi. | Open Subtitles | وبكت الصخرة دموعاً من المياه العذبة وروى ظمأه |
Bana sımsıkı sarılıp ağladı. | Open Subtitles | احتضنتني بقوة بقدر استطاعتها وبكت |
Ağlıyordu, ama beni de öpüyordu. | Open Subtitles | وبكت ايضا,لكنها قبلتنى. |
O evde oturup ağladı. | Open Subtitles | بقت في البيت وبكت |
O yalvardı, ağladı. | Open Subtitles | لقد توسلت، وبكت |
Ayaklarına yapıştı, ağladı, ağladı... | Open Subtitles | لقد تعلقت بساقيها وبكت كثيراَ... |
Ve anacığı ağladı | Open Subtitles | ..وبكت أمّه لأنها لا تحتاج |
Annem çok mutlu oldu ve ağladı. | Open Subtitles | كانت سعيدة جدا وبكت |
Annem çok mutlu oldu ve ağladı. | Open Subtitles | كانت سعيدة جدا وبكت |
Miho ağladı ağladı ve ağladı. | Open Subtitles | "بكت "ميهو .. بكت وبكت |
"Kadınlar bana ağladı..." | Open Subtitles | "وبكت السيدات علي " |
Çocuk gibi ağladı. | Open Subtitles | وبكت كالأطفال |
ağladı, ağladı. | Open Subtitles | وبكت |
Ve ağladı. | Open Subtitles | وبكت كثيراً |
Taşlar ağladı. | Open Subtitles | وبكت الحجارة |
Dünya ağladı. | Open Subtitles | وبكت الأرض |
Ağlıyordu. | Open Subtitles | وبكت |