| - Kabalaşmaya başladın. Dürüst olmak gerekirse abartıyorsun. Ayrıca çocuk gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | وصريحة ، أنت تبدو شخص مليودرامي وتتصرف مثل الأطفال |
| İstediğinde bir şeyi kırıp istediğinde çığlık atıp, istediğinde çocukça davranıyorsun. | Open Subtitles | وتكسر أي شيء لو أردت تصرخ لو أردت وتتصرف كالأطفال لو أردت |
| Her küçük girişimci şirket doğal şekilde düşünür ve biyolojik olarak hareket eder. | TED | كل شركة مشاريع صغيرة تفكر وتتصرف بشكل طبيعي بيولوجيا. |
| Bilgi işlemin tarihine bakarsanız, bilgisayara her zaman bizim için hareket eden ve hesap yapan harici cihazlar olarak ele aldık. | TED | إذا نظرت إلى تاريخ الحوسبة، لقد تعاملنا دائمًأ مع أجهزة الكمبيوتر كأجهزة خارجية تحسب وتتصرف نيابة عنا. |
| Parayı bulduktan sonra polis gelmiş gibi davranıp bir hikaye uydurmaya cesaretin var mı diye bakıyorum. | Open Subtitles | لماذا تواصل سؤالي ذلك ؟ انا فقط احاول ان اعرف ان كان لديك مايكفي من الكرات لكي تنهي هذه القصة وان تجد المال في المنزل وتتصرف كما لو ان شرطياً قد اعترضك |
| Sonra onu tanımalısın ve ona göre davranmalısın. | Open Subtitles | ثم تتعرف عليها وتتصرف بُناءاً عليها بعد ذلك. |
| - # Tigger gibi ses çıkarmalısın. # - # Tigger gibi davranmalısın. # | Open Subtitles | - @ @ وتتصرف مثل (نمّور) أيضاً - @ |
| - ...sana borçluymuşum gibi davranırsın? | Open Subtitles | وتتصرف كما لو أنني مدينة لك؟ لأنكِ كذلك بالفعل |
| Haklı olmaya sonuna kadar hakkım var çünkü ben önemli bir alıcıyım! Ama sen puştun teki gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | لدي كل الحق لأغضب؛ لأني مشتري مهم وتتصرف أنت كالسافل. |
| Bu masanın efendisi sensin ama... garson gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | تجلس بمقدمة الطاوله وتتصرف كالنادل |
| Koca bir ağzın var, özelmişsin gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | -أتعرف ماذا أيضاً؟ لديك فم كبير، وتتصرف كأنك مميز. |
| Aynı ona benziyorsun, onun gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنت تبدو مثله وتتصرف مثله |
| Sarhoşsun ve aptalca davranıyorsun. Lütfen evine git! | Open Subtitles | توقف، انت سكران وتتصرف بغباء |
| Soruşturmada bana eşlik edecek misiniz, yoksa kendi başıma mı hareket edeyim? | Open Subtitles | ستشاركني تحقيقي أو ستنفصل وتتصرف بشكل مستقل؟ |
| Bir insanı o kadar umutsuzca seviyorlar ki... çoğu zaman mantıklı olma yetilerini kaybediyorlar... ve anlamsızca, hatta bazen kontrolden çıkmış biçimde hareket ediyorlar. | Open Subtitles | انت تحب شخص بعمق وربما لا تعرف السبب وتتصرف بطريقة غير معقولة خارج السيطرة احياناً |
| Ayrıca insan gibi görünen, hareket eden, hissedebilen robotlar yaratıyoruz. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أننا قمنا ببناء سكان لتبدو وتتصرف ويشعر وكأنه شخص حقيقي، |
| Ondan da kötüsü, saçların farklı giyiniş şeklin tam bir beyefendiye uygun, bir beyefendi gibi hareket ediyorsun. | Open Subtitles | علاوة على أن تصفيفة شعرك مختلفة، وزيك أنيق وتتصرف بلباقة حاصفة |
| Ama kraliçe gibi davranıp parmağını bile kımıldatmıyor. | Open Subtitles | وتتصرف كالملكة وهي لا تفعل شيئاً |
| İnsan gibi davranıp, insan gibi hareket ediyorlar. | Open Subtitles | انها تبدو وتتصرف مثل البشر. |
| Neden uğraşmayı bırakıp, Galavant gibi davranıp çoktan bir şeyler başarmıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تتوقف عن المحاولة وتتصرف مثل (جالفانت) وتفعل شيئاً؟ |
| Bak, dışarı çıkmalı ve normal davranmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تعود للخارج وتتصرف بشكل طبيعي بشكل طبيعي ؟ |
| Tigger gibi ses çıkarmalısın. # | Open Subtitles | @ وتتصرف مثل (نمّور) أيضاً@ |
| Tigger gibi ses çıkarmalısın. # | Open Subtitles | وتتصرف مثل (نمّور) @ّ@ |
| - ...sana borçluymuşum gibi davranırsın? | Open Subtitles | وتتصرف كما لو أنني مدينة لك؟ لأنك كذلك بالفعل |