| Kamboçya'ya 15 saat içinde gidip... saati nasıl geri getireceksin? | Open Subtitles | كيف ستصلين الى كمبوديا وتحضرين الساعة خلال 15 ساعة؟ |
| Kamboçya'ya 15 saat içinde gidip... saati nasıl geri getireceksin? | Open Subtitles | كيف ستصلين الى كمبوديا وتحضرين الساعة خلال 15 ساعة؟ |
| - Neden asagiya gidip bize birkaç bira getirmiyorsun? | Open Subtitles | لم لاتذهبين للأسفل وتحضرين لنا البيرة؟ لدى مفاجأة لك |
| gidip bize yiyecek bir şey yapabilir misin? | Open Subtitles | ألا تكونين لطيفة وتحضرين لنا شيئاً نأكله |
| Sen de gidip yiyecek gerçek bir şeyler bul, tamam mı? | Open Subtitles | في حين تخرجين وتحضرين طعام حقيقي. حسناً ؟ |
| gidip partime adam mı getiriyorsun sen? | Open Subtitles | تذهبين وتحضرين لي شخص ما إلى الحفلة ؟ |
| Erin, girişe kadar gidip yeni idari işler asistanımı getirir misin? | Open Subtitles | (إيرين)، هل تمانعين للذهاب إلى الردهة وتحضرين مساعدتي التنفيذيّة الجديدة كليّاً؟ |
| Erin, girise kadar gidip yeni idari isler asistanimi getirir misin? | Open Subtitles | (إيرين)، هل تمانعين للذهاب إلى الردهة وتحضرين مساعدتي التنفيذيّة الجديدة كليّاً؟ |
| İsveç'e gidip bir çanta alacaksınız. | Open Subtitles | ستذهبين إلى السويد وتحضرين معك حقيبة |
| Aslında sen gidip kamyoneti getir. | Open Subtitles | أتعلمين؟ لمً لا تذهبين وتحضرين الشاحنة؟ سأحضر (إيلينا) |
| Kate, neden arabaya gidip modellerden birkaçını alıp gelmiyorsun? | Open Subtitles | أتعلمين ماذا يا (كايت) لما لا تذهبين وتحضرين بعض تصاميمكِ من السيّارة. |