"وتقتل" - Traduction Arabe en Turc

• öldürmek
• öldüreceksin
• öldürür
• öldürüyor
• öldüren
• öldürdün
• öldürürsün

Beni atlamak olabilir benim silah alıp, dışında nöbetçi öldürmek.
تستطيع الهجوم عليّ ، تأخذ مسدسي ، وتقتل الحارس خارجا.

Bunun beni takip edip, arkadaşlarımı öldürmek için yaptığın bir numara olmadığını nerden bileyim?
كيف أن أعرف أن هذه ليست خدعة حتى تتبعني وتقتل كل أصدقائي؟

Sen de kendini onurlu bir şekilde öldüreceksin tamam mı?
والآن، هلّا تفعل الشىء الجدير بالاحترام وتقتل نفسك؟

Sonra keskin nişancı atışları 1 mil uzaklıktan duyulur ve üç kardeşini öldürür.
ومن ثمّ ستدوّي طلقات القنّاص من على بعد ميل وتقتل 3 من إخوانك

Top, kale duvarını aşıp düşman saffının tam göbeğine düşüyor ve onlarca Samuray'ı öldürüyor!
القذيفة تنطلق بعيداً صوب حائط القلعة؟ .. القذيفة تهبط وسط صفوف العدو وتقتل عشرات الساموراي‏

Zaman içerisinde hem yemek için avlanıp öldüren yalnız avcılar, hem de yaşamak için saklanıp kaçan gizli avlar olarak geliştiler.
لقد تطورت على مرّ الزمن، كحيوانات مفترسة تصيد وتقتل لتأكل، وكحيوانات مُفتَرسة تتخفى من أجل أن تعيش.

Şey gibi sen babamı öldürdün, ben anneni öldürürüm.
أقتل والدك وتقتل والدتي وشيء من هذا القبيل

Evini yakarsın, karını öldürürsün, çocuğuna tecavüz edersin sorun olmaz.
او تحرق منزلك وتقتل زوجتك وحتى ان تغتصب طفلا لا مشكلة لديكم بهذا

Hastaneye silahlı olarak gidip bir hastayı öldürmek, kesinlikle inanılmaz.
بأن تدخل إدارة وأنت مسلّح وتقتل مريضاً , فهذا أمر لا يصدق

Hayvanlar onları öldürenleri öldürmek için hayat dönüyor.
تعود الحيوانات للحياة وتقتل الأشخاص الذين قتلوهم

Geçen yıl Denver'e eşini bıçaklayan adamı aramak ve öldürmek maksadıyla mı gittin?
هل قدت إلى "دنفر" العام الماضيّ لتتعقب وتقتل الرجل الّذي طعن زوجتك ؟

Savaşın sona ermesini istiyorsan onu geri getirmeli ve Kurucu'yu öldürmek zorundasın.
إذا أرت نهاية للحرب، يجب أن تعيده وتقتل المُؤسس

Gidip birilerini mi öldüreceksin yani James?
لذلك كنت ستعمل تذهب وتقتل شخص ما، جيمس؟ هوه؟

Peki şimdi, Kara Gölet'in yakınındaki mağarasına gidip canavarı kendi ininde mi öldüreceksin?
أذا هل ستذهب للكهف المظلم... وتقتل الوحش في عرينه؟

Yoldan çıkarak, bir düzine yaşlı ve çocuğu öldüreceksin.
وتخرج السيارة عن مسارها وتقتل أبرياء

Bize bu silahları buldu. Ve acımadan öldürür.
لقد احضرت لنا هذه الاسلحه وتقتل بدون رحمه

Ayrıca hayvanlar çocuklarını yer ve düşmanlarını öldürür.
الحيوانات أيضاً تأكل صغارها وتقتل منافسيها

Dikkat aralığını kısaltıyor, yaratıcılığı törpülüyor ve beyin hücrelerini öldürüyor.
إنّها تقصر مدى الإنتباه، تحرّف الإنتاجية وتقتل خلايا الدماغ.

Kana susamış bir vahşi gibi herkesi öldürüyor şimdi.
إنها تحوم حولنا وتقتل كالهمجي المتعطش للدماء

Bir adamı delip geçen ve birini daha öldüren zehirli uçlu okları biliyor musun?
أتعرف تلك الأسهم ذي طرف سام التي تخترق رجلاً وتقتل الآخر؟

Bunun için yerel insanlara ihtiyacınız var, çünkü bu otlaklar yanmaya başladıklarında, yangın adeta fırtına gibi ilerliyor. Son kalan kül ve besinleri de denize doğru akan ve oradaki mercan kayalıklarını öldüren ilk yağmurla tekrar kaybediyorsunuz.
وأنتم في حاجة إلى الناس المحليين من أجل هذه الأراضي العشبية، فبمجرد أن يبدأو الحرق، فتمر بها مثل عاصفة وتفقد آخر ما لديك من الرماد و العناصر الغذائية مع أول هطول للأمطار إلى البحر وتقتل الشعاب المرجانية هناك.

Beni yakalamak için, bütün ülkeyi tehlikeye sokup yüzlerce insanımızı mı öldürdün?
للقبض علي انك تريد ان تغزو البلاد وتقتل المئات منا

Vatandaşlarımı öldürdün.
وتقتل رجال بلادى

Veya o boktan sandalyeyi düşürüp o boktan çocuğu öldürürsün!
او تسقط من الكرسي وتقتل الفتى الذي بلغ للتو