| Birkaç kutu likörümüz ve üç kutu kadar da biramız kaldı. | Open Subtitles | لذلك لدينا بعض من المشروب الكجولي وثلاث صناديق بالقرب من البار |
| Yarım bira, pastırma ve üç kap fıstık ezmesi mi? | Open Subtitles | نصف زجاجة جعّة، ولحم مقدّد، وثلاث أكواب زبدة الفول السوداني؟ |
| Aynı düzenek. Bir avuç oyun ve üç farklı ödül. | TED | نفس الموضوع. مجموعة من الألعاب وثلاث درجات من المكافآت. |
| Yarıştasın. Dört araba herbirini üçer defa. | Open Subtitles | أنت محظوظ، أربع سيارات وثلاث مرات لكل منهم |
| Birinden iki, diğerinden de iki, ötekinden üç tane var. | Open Subtitles | اثنان من واحدة واثنان من الأخرى وثلاث اطفال من الأخيرة |
| Benim dogmama daha üc sene, iki ay, yedi gün ve üc saat var. | Open Subtitles | سبعة ايام وثلاث ساعات من الانتظار هناك الكثير من السعادة |
| Üç kez kasiyeri değiştirmene izin verdim. Bir, iki, üç kere... | Open Subtitles | تركتك تغير الكاشير مرة ومرتين وثلاث مرات |
| İki buçuk yıl bu orduda, bir yıl askeri hapishanede ve üç yıl madenlerde. | Open Subtitles | سنتين ونصف بالجيش وسنة بالسجن العسكري وثلاث سنوات بالمناجم |
| Merkezi bir geçidi ve üç odası var, veya sarnıcı... | Open Subtitles | تَحتوي على مَمَرّ رئيسي وثلاث غُرَف أَو خراجات |
| Hayır. Hayır. Bak, Tüm istediğim üç tane soğanlı tavuk ve üç tane beyaz pirinç. | Open Subtitles | لا , لا , انصتي كل ماطلبته هو ثلاث طلبات من الدجاج بالثوم وثلاث طلبات من الأرز الابيض |
| Evin yanında büyük bir tarla iki inek, bir çift öküz ve üç keçi varmış. | Open Subtitles | وحقل كبر جواره و بقرتان و ثورين وثلاث نعاج |
| Çorba kepçesi ve üç biftek bıçağı alacağım. | Open Subtitles | سآخذ مغرفة الحساء وثلاث سكاكين تقطيع اللحم |
| Meyerbeer'in "Şeytan Robert" 1831 prodüksiyonundan ahşap bir tabanca ve üç insan kafatası. | Open Subtitles | القطعة رقم 664 وهي مسدس خشبي وثلاث جماجم إنسانية من إنتاج 1831 لروبرت لو ديابل وقام بها ميربير |
| Sağ bacağı bayağı topallıyor ve üç dişi bakır kaplama. | Open Subtitles | لديه عرجة بساقه اليمنى وثلاث أسنان من النحاس |
| - yedi top çalma ve üç gol. | Open Subtitles | الذي أشعل دفاعات الخصم بسرعة جري 166 ياردة مباراة رائعة سبع استقبالات ناجحة وثلاث نقاط مباشرة |
| Bu yüzden üç 50'lik elma birası ve üç de et yemeği, lütfen. | Open Subtitles | ولذا فإني سأطلب لتر ونصف من التفاح وثلاث وجبات كارفري, من فضلك0 |
| Bize üç 50'lik elma birası ve üç et yemeği sipariş eder sonra da gelip bizimle oturursanız gece boyunca içkilerinizi ben öderim. | Open Subtitles | سأدفع قيمة كل مشروباتك هذه الليلة إن طلبت لنا لترا ونصف من التفاح0 وثلاث وجبات كارفري وثم تعال وأجلس معي أنا وأصدقائي0 |
| Şu ana kadar sadece çeyrek şişe viski ve üç kimyasal madde ortaya çıkardın. | Open Subtitles | حسناً، حتى الآن أخرجنا ربع غالون من الويسكي المهرب وثلاث مواد كيميائية وجدت في بعض محال النقل |
| Vücuda üç farklı darbe ve üç şüpheli. | Open Subtitles | ثلاث إصابات مُنفصلة وثلاث أشخاص مُشتبه بهم الطريق لحُفرة الشواء |
| Angola, Somali, Mozambik, Nikaragua ve Sierra Leone'de de üçer görev yaptı. | Open Subtitles | وثلاث كلا من أنغولا, الصومال, موزمبيق نيكاراغوا و سيرا ليون |
| Koridoru üç kere indim, çıktım. | Open Subtitles | أمشي في الردهة مجيئاً وذهاباً وثلاث مرات حول السلالم |