| Bütün yemeklerin buzdolabında. Hepsi renklerle kodlandı. | Open Subtitles | جميع وجباتك في الثلاّجة، كلُّ شيءٍ معلّم بالألوان |
| Şimdi müsaade edersen, yemeklerin için alışveriş yapmalıyım. | Open Subtitles | سوف تكون مجرد شكلية الآن,اعذرني, يجب ان اتسوق من اجل وجباتك |
| Nasıl yemeklerin ayağına kadar gelebiliyor? | Open Subtitles | لماذا يوصلون لك وجباتك الخاصة؟ . |
| Madem ki bir domuzsun sadece yemeklerini yemelisin, niçin geliyorsun ki buraya? | Open Subtitles | نظراً لأنكي خنزيره ، يجب أن تأكلي وجباتك جيداً ، لماذا أتيني الى هنا ؟ |
| Gerçi sen yemeklerini subay salonunda yiyeceksin sanırım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني أعتقد انك ستتناول وجباتك في جناح الضباط |
| Uyguladığın diyette çok fazla pirinç var. | Open Subtitles | لقد أكلت الكثير من الأرز في وجباتك اليومية و أصبحت الآن مصاباً بالإمساك |
| Yemeklerinizi de karşılayacağız, ama ne yazık ki bar masraflarını karşılayamıyoruz. | Open Subtitles | وبالطبع نعتني بجميع وجباتك الغذائية.. لكن لكن أخشى أننا لا نستطيع أن نضع المشرب على الحساب |
| - Ama yemeklerin! | Open Subtitles | -لكن وجباتك ! |
| - Abi yemeklerini zamanında ye! - Ve bize yazmayı unutma! | Open Subtitles | -تناول وجباتك في أوقاتها يا أخي |
| Uyguladığın diyette çok fazla pirinç var. Kabız olmuşsun sen. | Open Subtitles | لقد أكلت الكثير من الأرز في وجباتك اليومية و أصبحت الآن مصاباً بالإمساك |