| Bu süt, yağ ve peynir. Bu israfı karşılayamayız. | Open Subtitles | هذا حليبُ وزبدُ وجبن لا يمكننا إهدار كل هذا |
| Bu süt, yağ ve peynir. Bu israfı karşılayamayız. | Open Subtitles | هذا حليبُ وزبدُ وجبن لا يمكننا إهدار كل هذا |
| Jambonlu iyi kızarmış yumurta, sarısı olmayacak artı sarımsak ve peynir tek tarafı kızarmış tost; küçük süt, kahve için çok şekerli; | Open Subtitles | البيض المُقَلَّى بلحمِ الخنزير، لا مُحَّ زائداً ثوم وجبن الخَبزَ لتربيزة 1؛ الحليب الصَغير حلوى أكثر للقهوةِ؛ |
| Bal hardallı jambon ve kaşar peynirli, mini portakallı bisküviler. | Open Subtitles | البسكويت البرتقالي الصغير مع لحم خنزير وخردل وعسل وجبن تشادر |
| Çaylar çekmecede... ayrıca peynirli makarna ve fırında da fırın köfte var. | Open Subtitles | يوجد هنا جارورة شاي وهناك أيضا معكرونة وجبن وخبز لحم في الفرن. |
| Susamlı ekmekte iki köfte, özel sos, marul, peynir ve soğan. | Open Subtitles | صلصة خاصة مخللات وجبن وبصل على خبز فيه سمسم |
| Salam ve peynir, patates yok mu? | Open Subtitles | نقانق مدخنه وجبن ولا وجود لشرائح البطاطس؟ |
| Evet, dolapta şarap ve peynir de var. | Open Subtitles | أجل ولديك نبيذ وجبن في الثلاجة |
| Daha yaygın kullanımıyla şarap ve peynir. | Open Subtitles | أو كما يدعوها أغلب الناس، خمر وجبن. |
| Öğle yemeği için sana kilerde ekmek ve peynir bıraktım. | Open Subtitles | هناك خبز وجبن في المخزن لأجل غدائك |
| Kahretsin, yine jambon ve peynir. | Open Subtitles | تباً، لحم خنزير وجبن مجدداً. |
| Ben beyaz ekmeğin üzerine bir... jambon ve peynir alabilir miyim? | Open Subtitles | هل لديك لحم خنزير وجبن أبيض؟ |
| - Salam ve peynir. | Open Subtitles | لحم خنزير وجبن. |
| Makarna ve peynir ister misiniz? | Open Subtitles | تريدون معكرونة وجبن ؟ |
| Yeni bir asistanım var ve bana peynirli makarna hazırlamış. | Open Subtitles | عندي مساعد جديد، وهو عمل لي معكرونة وجبن. |
| Bana jambonlu yumurtalı peynirli sandviç dediğinde. | Open Subtitles | عندما قلت أنّك عملت سندويتشات لحم خنزير، وبيض، وجبن |
| Çizburger, kızarmış tavuk patates püresi, peynirli makarna. | Open Subtitles | تشيز برجر، دجاج مقلي، بطاطا مهروسة، مكرونة، وجبن. |
| - Jambonlu peynirli sandviç. Jambonlu, peynirli. | Open Subtitles | ـ لحم خنزير وجبن ـ لحم خنزير وجبن |
| Hatta suratına bir tabak fasulyeli ve peynirli Nachos tuttuk. | Open Subtitles | لقد قمنا حتى بوضع طبق من الفاصوليا وجبن "الناتشو" أمام وجهه |
| Hindi ve krem peynirli dürüm? | Open Subtitles | لحم الديك الرومى وجبن مُغلّفان؟ |
| Hindi, peynir ve biraz da Çiftçinin Dükkanı'ndan aldığınız reçelden var. | Open Subtitles | ديك رومي, وجبن شيدر محلي، وبعض من المُربّى الذي جلبته من سوق المزارعين. |
| Burada Cantal*, Brie* ve keçi peynirimiz var. | Open Subtitles | لدينا كانتال، بري وجبن الماعز. |