| Eve gideceğiz. Bir kaçış çantam var. Para, silahlar, pasaportlar var. | Open Subtitles | الآن ، سنذهب للمنزل ، لدي حقيبة معدة للسفر ، ولدينا نقود، أسلحة وجوازات سفر |
| Şirket rozetleri, var olmayan ülkeler için pasaportlar... | Open Subtitles | شارات خاصّة بالشركات، وجوازات سفر لدول غير موجودة. |
| Devlet veri tabanlarını hackler ve uluslararası kaçakçılık yapabilsinler diye sahte kimlik ve pasaportlar üretir. | Open Subtitles | يخترق قواعد بيانات الحكومة ثم يصنع هويات وجوازات سفر مزيفة حتى يهرّبوا البضاعة للخارج. |
| Biraz para ve yeni pasaportlar. | Open Subtitles | هذا بعض المال وجوازات سفر جديدة. |
| Kaçış parası ve sahte pasaportlar mı? | Open Subtitles | أموال للهروب وجوازات سفر مزيفة؟ |
| Nakit para ve pasaportlar var. | Open Subtitles | هناك أموال، وجوازات سفر |