| Onlara reklamı gösterdiğimizdeki yüz ifadeleri. | Open Subtitles | أنظر إلى وجوههم عندما عرضنا عليهم الإعلان. |
| Onlara reklamı gösterdiğimizdeki yüz ifadeleri. | Open Subtitles | أنظر إلى وجوههم عندما عرضنا عليهم الإعلان. |
| Yokluğumu fark ettiklerinde yüzlerindeki ifadeyi görmek isterdim! Babam moraracaktır. | Open Subtitles | كم اتمنى رؤية وجوههم عندما يعلمون أني أختفيت |
| Silah patladığında yüzlerindeki ifadeyi asla unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسى أبداً النظرة على وجوههم عندما أطلق ذلك العيار الناري. |
| Sahneye çıktığımda yüzlerindeki ifadeyi görmedin. | Open Subtitles | لم تري وجوههم عندما غادرت المسرح.. |
| Tüfeği tuttuğunda onların suratlarını gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت النظرة على وجوههم عندما أمسكت بالمدفع؟ |
| Kanıtlayamam ama söylerken suratlarını görmek istedim. | Open Subtitles | لا أستطيع اثباته و لكن أردت رؤية وجوههم عندما أقول الفكرة |
| Başardığımızda yüzlerindeki ifadeyi bekle ve gör. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى وجوههم عندما نحصل عليها. |
| İlaç bağımlısı ve akıl hastalığı geçmişi olan bir yazarın onlara eski karımın hayaletinin bir çeşit intikam görevinde olduğunu söylediğinde yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يسعني الإنتظار لرؤية تلك النظرة على وجوههم عندما تخبرهم مدمنة أدوية و كاتبة لها تاريخ حافل من الأمراض العقلية بأن شبح زوجتي السابقة قرر تنفيذ مهمة إنتقام ما |
| Beni gördüklerinde yüzlerindeki ifadeyi hatırlıyorum. Onlar çok... | Open Subtitles | أنا أتذكرُ النظرة على وجوههم عندما رأوني لقد كانوا . |
| Şeyle konuşmamı güçlendirdiğimde suratlarını görmeliydin... | Open Subtitles | كان يجب أن تري وجوههم عندما حضّرت للجزء الذي... |
| Malibu ve Beverly Hills Pasifik'e gömülürken göreceğim o aptal suratlarını. | Open Subtitles | قالوا أن ليس هناك ما يقلق... "أود أن أرى وجوههم عندما تغرق "ماليبو و"بفرلي هيلز" في المحيط الهاديء |