Ve kendi kendime düşündüm ki, bu CPU, tüm bu veriyi sistemin orasından orasına taşımak için gerçekten deli gibi çalışıyor olmalı | TED | وقلت لنفسي ، على وحدة المعالجة المركزية أن تعمل بجنون فقط للحفاظ على جميع هذه البيانات التي تمر عبر النظام. |
CPU'nun içindeki yapı tablet bilgisayarla ilişkilendirildi. Patlamaya son verme tamamlandı. | Open Subtitles | بارتباط وحدة المعالجة المركزية للجهاز بالحاسوب، يكونُ تعطيل التفجير اكتمل. |
Ya CPU yanar ya da sistem yeniden başlar. | Open Subtitles | وحدة المعالجة المركزية أن تقلى أو إعادة التشغيل. |
Bunu işlemci arayüzüne bağlamam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أصل بهذا الى وصلة وحدة المعالجة المركزية |
Ama işlemcisini çıkardım ve periferik-- | Open Subtitles | لكنّني إستخرجت وحدة المعالجة المركزية ونزعت الملحقات. |
Örneğin; kelime işlemcisinde bir tuşa bastığınızda CPU, verinin bitlerini okumak için bu yerlerden birine erişir. | TED | على سبيل المثال، عند الضغط على مفتاح في معالج الكلمة، وحدة المعالجة المركزية سوف تتصل بواحدة من هذه الأماكن لاستعادة بايت من البيانات. |
CPU birden aşırı yüklemeye maruz kaldı. | Open Subtitles | وحدة المعالجة المركزية ساخنة للغاية |
Daha akılcı çözüm BIOS ayarlarını yapıp yanmış CPU'yu çıkarmaktır. | Open Subtitles | وأفضل حل لذلك... هو اطفاء الجهاز ومن ثم تبديل وحدة المعالجة المركزية |
Benim CPU'mun sinir ağı yöneticimden alındı, bir insan sinir sisteminden. | Open Subtitles | وقد انطبعت الشبكة العصبية بلدي وحدة المعالجة المركزية بنسبة بلدي تحكم , و إطار من حقوق الإنسان و العصبية . |
Dosyalar ve programlar bu bitlerin milyonlarcasından oluşurlar ve hepsi bilgisayarda beyin görevi gören merkezi işlem ünitesi CPU'da işlenir. | TED | تألف الملفات والبرامج ملايين من هؤلاء البايتات جميعها تتم معالجته في وحدة المعالجة المركزية أو CPU الذي يعمل بمثابة الدماغ بجهاز الحاسب. |
İşlemcinin (CPU) verileri bellek (RAM) ve aritmetik mantık birimi (ALU) arasında nasıl sürekli ileri geri aktardığını okudum. | TED | قرأت كيف تنقل وحدة المعالجة المركزية بشكل مستمر البيانات ذهابا وإيابا بين الذاكرة ، RAM و ALU ، وحدة العمليات الحسابية والمنطقية. |
Bilgisayardda bütün bilgi işlemciden (CPU) geçer, ve her veri parçası bu darboğazdan geçmek zorundadır. Beyinde ise nöronlar var ve veriler bu nöronlar arasındaki bağlantı ağı içinde akar, burada bir darboğaz yok. | TED | في جهاز الكمبيوتر كل البيانات تمر عبر وحدة المعالجة المركزية ، وأي جزء من البيانات عليها المرور عبر عنق الزجاجة. في حين أنه في الدماغ ، لديك هذه الخلايا العصبية و البيانات تتدفق خلال شبكة اتصالات عبر الخلايا العصبية ، ولا مكان لأي اختناق هناك. |
Program hafızasında işlemci kayıt hatası. | Open Subtitles | يسجّل المعالج خطأ ما في ذاكرة وحدة المعالجة المركزية |
İşlemci Yılbaşı ağacı gibi yanıp sönüyor. | Open Subtitles | وحدة المعالجة المركزية مضاءة مثل شجرة عيد الميلاد. |
Geminin işlemcisini yakarız ve geri kalan ömrümüzü Zaman Bölgesi'nde geçiririz. | Open Subtitles | سندمر وحدة المعالجة المركزية للسفينة وسنقضي باقي حياتنا عالقين في "المنطقة الزمنية" |
Tamam, işlemcisini kurtaralım. | Open Subtitles | -حسنٌ، لننقذ وحدة المعالجة المركزية |