| Gel de piçini al. Ona babalık yapmaya niyetim yok. | Open Subtitles | تعال وخذ هذا اللعين فأنا لا أحاول أن أكون أباه |
| Bak karsidan bi noktaya odaklan ve derin bir nefes al. | Open Subtitles | أنظر ، فقط إبحث عن نقطة في الأفق وخذ نفسا عميقاً |
| Kendine bir ip al, içeri gir ve sana ait olan atı al. | Open Subtitles | نعم، احضر لنفسك لجاما واذهب الى هناك وخذ الحصان الذي تملكه |
| Tamam, o zaman istediğinizi alın. Ne kadar lazımsa alın vücudumdan. | Open Subtitles | حسن، إذاً، اسحب كل دمي وخذ الكمية التي تريدها من المركّب |
| Silahını ve kurşunlarını bana bırak. Hemen götür Basanti'yi. | Open Subtitles | اتركك سلاحك وزخيرتك وخذ باسنتي بسرعة هيا اذهب |
| Kendine birkaç eş satın al. | Open Subtitles | وخذ بنصيحتى يا صديقى إبتاع لنفسك بعض الزوجات |
| Şimdi git buradan ve şu arabayı alarak aşağıdaki savaktan su al ve kulubeleri temizle, böylece açılırsın | Open Subtitles | والأن أخرج من هنا وخذ العربة إلى المصفى وفرغه |
| Ben diğerleriyle gidiyorum, orada buluşuruz. Haritayı al. | Open Subtitles | ساخذ الاخرين واقابلك هناك وخذ الخريطةمعك |
| Sarığımı ve gömleğimi al ve onları isteyene ver. | Open Subtitles | وخذ عمامتي وسترتي. وأعطهم إلى من يسأل عنهم |
| Fatura al. Fatura almayı unutma. | Open Subtitles | وخذ منها إيصال استلام، وتأكد أنك حصلت على هذا الإيصال. |
| Hindi ve kızılcık var. İçeri gir ve biraz al. | Open Subtitles | هنالك الديك الرومي والتوت البري تعال وخذ البعض |
| Yayına 5 dakika var. Pekala Niles. Otur, derin nefes al ve mikrofona tükürmemeye çalış. | Open Subtitles | حسنًا نايلز، اجلس وخذ نفسًا عميقًا وحاول ألا تبصق على المذياع |
| git sandviçi al. Aferin sana. Sandviçi al. | Open Subtitles | خذ الساندويتش كلب جيد اذهب وخذ الساندويتش |
| Ray, bir kaç mayınla 203 bombası al ve Chris'i de yanında götür. | Open Subtitles | راي, اعثر على قنابل 203 وبعض الالغام وخذ كريس معك |
| Evlere servis yapmıyoruz, tembel teneke. Gel de al. | Open Subtitles | هنا ليس محل توصيل الطلبات ايها الكسول الحقير تعال وخذ ما تريد |
| Evet, aynen öyle. Şu gudubet amcık karıyı da al götür yanında. | Open Subtitles | أجل، هذا صحيح وخذ تلك الساقطة الحقيرة برفقتك أيضاً |
| Namlu ucunda tutun. İhtiyacınızı alın, kalan silahlardan kurtulun. | Open Subtitles | اجعلها ساتر لنا ، وخذ ما تحتاجة وتخلص من باقى بنادقهم. |
| Çatıya çıkan merdivenlere bakın. Daha fazla adam alın. | Open Subtitles | تفحصوا سلالم السطح، وخذ المزيد من الرجال. |
| git giyin ve çocukları doktora götür. | Open Subtitles | اذهب وارتدِ ملابسك وخذ الطفلين الى الطبيب |
| - Gazze'ye dön ve ilk gemiyle evine git. Seni serbest bırakıyorum. | Open Subtitles | أذهب إلى غزه وخذ أول سفينه عائدة للديار أنا أعفيك من مهمتك |
| Bay Cameron, gelin. Gelin Bay Cameron. Bu adamı götürün! | Open Subtitles | تعال يا سيد كاميرون, تعال وخذ هذا الرجل بعيدا |
| İngiliz askerleri kırmızı urbalarıyla geldiklerinde yanına bir somun ekmek alıp koşarak uzaklaşmalısın. | Open Subtitles | عندما يأتون لابسي الرداء الأحمر. عندها يجب عليك الهرب سريعاً وخذ رغيف خبز معك. |
| Bugün devriyeni bitir ve sonra biraz ara ver disiplin adına falan. | Open Subtitles | أنهى عملك اليوم وخذ قسطاً من الراحة وتعلم بعضاً من التحكم بالنفس |
| Jack, bana bir iyilik yap, evine git ve biraz uyu. | Open Subtitles | جاك ، اسد لي معروفا ، عد الى المنزل وخذ قسط من النوم |
| Şimdi sen evine git, güzel bir uyku çek. | Open Subtitles | اذهب الآن للبيت، وخذ قسطا وفيرا من النوم |
| gidip oyuncağını tamir ettir, ve bu lanet yemeği o karttan tahsil et. | Open Subtitles | اذهب واصلح تلك الالة اللعينة وخذ النقود من تلك البطاقة |