Biz sigara içilmeyen bölümde oturuyoruz... ve şu adam purosunu söndürmeyi reddediyor. | Open Subtitles | نحن نَجْلسُ في قسمِ غيرِ المدخنين وذلك الرجلِ يَرْفضُ اطفاء سيجاره |
Ve o adam Bay Area'da güç topluyor. | Open Subtitles | وذلك الرجلِ يَحْزمُ الكثير مِنْ العضلة في منطقةِ الخليجَ. |
Ve o diğer adam... Trudy'nin kocası. | Open Subtitles | ـ كان حادثا فضيعا ـ وذلك الرجلِ الآخرِ، زوج ترودي؟ |
Şu Current için çalışan adam da oradaydı. | Open Subtitles | وذلك الرجلِ الذي عَملَ كَانَ هناك. |
Eğer gerçek olsaydı, 2 yıl içinde, kız hamile kalacak ve adam karısını barlarda başka kadınlarla aldatacaktı. | Open Subtitles | إذا هذه كَانتْ حياةَ حقيقيةَ، في سنتانِ، بأنَّ بنت تَكُونُ حبلى وذلك الرجلِ سَيَضْربُ خارج a نادلة. |
Efendim... 22 yıl boyunca Pakistan hapishanelerinde... kapalı olan bir adam. | Open Subtitles | رجل كَانَ في السجنِ للسَنَوات الإثنتان وعشرون الماضية... وذلك السجنِ في باكستان. وذلك الرجلِ... |
Şu adam da benim kocam. | Open Subtitles | وذلك الرجلِ زوجُي. |
Bu adam, 22 yıl boyunca... | Open Subtitles | وذلك الرجلِ... |