| O ve karısı, aynı odada mı yoksa farklı odalarda mı yatıyorlardı? | Open Subtitles | وإن كان هو وزوجته ينامان مع بعضهما أو في غرف نوم منفصلة؟ |
| Görünüşe göre o ve karısı gençlere göre bir mekanda dans ediyorlarmış. | Open Subtitles | على ما يبدو أنه هو وزوجته خرجوا للرقص في ملهى مخصص للشباب. |
| Ve hayatının diğer kısımlarını tekrar gözden geçirmesi için eşi ona gözdağı vermişti. | Open Subtitles | ..وزوجته قد قامت بتحديه لإعادة النظر في في اجزاء حياته الأخرى ، كذلك |
| Hatta Londra'da Kral William ve eşi Mary'nin mahkemesinde bile... | Open Subtitles | حتى فى لندن وفى بلاط الملك ويليام وزوجته , ماري |
| Anna Foster, başkanın kızı, Prag başkanı ve karısıyla temaslarda bulundu. | Open Subtitles | ابنه الرئيس انا فوستر اخذت جولة مع رئيس بلدية براغ وزوجته. |
| Kasaba, adamı karısını ve küçük kızını katrana bulayıp cezalandırmış. | Open Subtitles | لقد طرد سكان البلدة الرجل وزوجته.. وطفلتهم إلى خارج المنزل |
| Bebeği bugün doğacak ve karısı yaşam destek ünitesinden çıkarılacak. | Open Subtitles | طفله سوف يولد اليوم وزوجته سوف ينزع عنها أجهزة الحياة |
| Beni etkileyen bir başka fotoğraf veya fotoğraf serisi ise, Arjantinli bir adam ve/veya karısı tarafından yapılmış bu projedir. | TED | صورة أخرى أثرت بي كثيرا، أو مجموعة من الصور، كانت هذا المشروع والذي قام بعمله رجل أرجنتيني وزوجته. |
| karısı ve o emekliliğini ne kadar zamandır bekliyorlar biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف منذ متى يتطلع هو وزوجته الى التقاعد ؟ |
| Kabus değildi. O yaşıyor ve karısı da bunu biliyor. | Open Subtitles | لم يكن كابوس هو حيّ وزوجته تعلم هذا، أيضاً |
| Lewis'i, karısı ve Johnson'dan geçtim. Korkuyorlar. | Open Subtitles | مررت بمنزل لويس هو وزوجته وجونسون خائفون |
| - Kendisi ve karısı yalnız yaşıyorlar. | Open Subtitles | نعم؟ أطفاله متزوجون، وزوجته تعيش بمفردها |
| Çok geçmeden kardeşim ve eşi kötü bir suçlama yarışına girişti ve iş karıştı. | TED | وبشكل سريع، انتاب أخي وزوجته الخوف والندم، وحصلت الفوضى. |
| Vali Schwarzenegger ve eşi Maria bu sergiyi tartışmak için durdular. | TED | الحاكم شوارزنجر وزوجته ماريا مرا بي لمناقشة العرض |
| Juana'nın erken gelişen zekası, Meksika Şehri kraliyet mahkemesinin dikkatini çekti ve on altı yaşına geldiğinde kral naibi ve eşi, onu nedimeleri olarak aldı. | TED | جذب فكر خوانا المبكر انتباه البلاط الملكي في مكسيكو سيتي، وعندما بلغت السادسة عشرة، أخذها نائب الملك وزوجته كوصيفة. |
| - karısıyla ayrılalı bir yıl olmuş. Şimdi barışmışlar, tekrar deneyeceklermiş. | Open Subtitles | هو وزوجته افترقا منذ سنة والآن عادوا لبعضهما البعض من جديد |
| Baloda yaptıkları için onu ve karısını affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أبداً لن أنسى ما فعله هو وزوجته في الحفل. |
| Gösterişli bir ziyafet verilecek, vali ve eşiyle de fotoğraf çektireceğiz. | Open Subtitles | سيكون هناك حفل عشاء ضخم، وسنأخذ صورة مع رئيس البلدية وزوجته. |
| Doğru.,karısının ziyaret etmesine izin vermeyen o. O kadına dayanamıyorum. | Open Subtitles | هو المتزوج وزوجته تمنعه من زيارة امه انا لا اطيقها |
| Ve çiftçiyle eşinin bir evlatlıkları olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ووجدت أن المزارع وزوجته لديهما أبن بالتبني |
| Şimdiyse, karı koca olmak yerine sadece arkadaşız. | Open Subtitles | الآن ، بدلا من رجل وزوجته نحن فقط أصدقاء حميمين |
| Yeni Enerji Gelişimi Bakanı ve oldukça hamile karısına söyle hemen geliyorum. | Open Subtitles | حسنا , أخبري وزير تطوير الطاقة وزوجته الحامل بأنني سأكون هناك حالا |
| Onu saklamak zorunda kaldılar çünkü onu öldürmek isteyenler vardı, ardından annesini ve eşini de. Üç yıl boyunca saklandılar. | TED | لقد كان يتعين عليهم إخفاؤه، لأن الناس أرادوا قتله، ومن ثم قتل أمه وزوجته. لقد اختبؤوا مدة ثلاث سنوات. |
| karı-koca 2 aylık bir tatile çıkıyor. | Open Subtitles | فقط ان الرجل وزوجته ذهبوا فى اجازه لمده شهرين |
| Dr. Rydell, parmak iziniz Bay Pollock ve eşine ait bir resimde bulundu ve o resim yatak odasından içeri doğru fırlatılmıştı.. | Open Subtitles | الدكتور ريدل، كانت بصماتك على صورة مؤطرة السيد بولوك وزوجته التي ألقيت عبر له ب ام ورصدت له في الواقع في الرأس. |