| Bak, senden sadece iki şeyi satmamanı istedim.. Topumu ve saatimi. | Open Subtitles | أنظري، شيئان طلبت منك ألا تبيعينهما كرة البيسبول وساعتي |
| Belki 90 papel ve saatimi. | Open Subtitles | ربّما 90 دولار ، وساعتي |
| Bir adam cüzdanımı ve saatimi çaldı. | Open Subtitles | - .أجل، رجل أخذ محفظتي وساعتي - |
| Kıyafetlerim kuru temizlemedeydi ve benim tüylü çalar saatim zamanında mırıldamadı. | Open Subtitles | ملابسي كانت في المغسلة وساعتي المنبهه لم ترن في وقتها |
| Ve saatim de benim için ederinden değerlidir. | Open Subtitles | وساعتي تساوي أكثر بكثيرُ مِنْ ذلك لي. |
| Kemerimi, çakımı ve saatimi aldılar. | Open Subtitles | # فأخذوا حزامي وساعتي # |
| Mangırlarımı ve saatimi alıyorum. | Open Subtitles | أنا أجلب جبنتي ! وساعتي |
| Avrupa'dan yeni döndüm. Vücut saatim daha normale dönmedi. | Open Subtitles | جئت للتو من (أوروبا) وساعتي البيولوجية معطلة، |
| Cüzdan. Cüzdanım! saatim! | Open Subtitles | المحفظة، محفظتي، وساعتي! |
| Cüzdan. Cüzdanım! saatim! | Open Subtitles | المحفظة، محفظتي، وساعتي! |