| Ona da öyle demişler hiçbir şey yapma, rektör olacaksın. | Open Subtitles | هذا ما قالوه له لا تفعل شيئا ً وستصبح الرئيس |
| Taşımak yoksa Ve biri üzgünüm dostum olacaksın! | Open Subtitles | وأنا أيضا . وستصبح شخصا آسفا جدا اذا لم تتحرك |
| Fakat, Tanrı korusun, başaramazsan, elinde diplomanla basketbol sonrası hayata hazırlanıyor olacaksın. | Open Subtitles | لكن إذا لا سمح اللّه لم تفعل فسيكون لديك درجة بيدّ واحدة وستصبح مستعدّ للحياة بعد كرة السلة |
| Bundan birkaç doz eskisinden iki kat daha güçlü olursun. | Open Subtitles | جرعتان من هذا انت ستسترد عافيتك وستصبح أقوى مرتين |
| Birkaç yıl daha böyle yap devriye arabasına hazır olursun. | Open Subtitles | سنتين من هذا وستصبح جاهزا للعمل في سيارة شرطة |
| - Biraz estetik ameliyat ve yeni bir saç kesimiyle taş gibi olursun. | Open Subtitles | عملية تجميل بسيطة وقصة جديدة, وستصبح ذهبيا |
| Filmini çekecekler. Sen de saygın ve zengin biri olacaksın etrafını kadınlar saracak. | Open Subtitles | إنهم سيقومون بإنتاج فيلمك وسيحتفى بك وستصبح ثرياً |
| O mahkeme salonuna girecek ve resmi olarak bu ailenin bir üyesi olacaksın. | Open Subtitles | أنت ستدخل قاعة المحكمة هذه وستصبح رسميًا عضوًا من هذه العائلة |
| Yakında paranı alacaksın ve çok ama çok zengin olacaksın. | Open Subtitles | قريباً ستحصل على مالك وستصبح ثرياً جداً جداً |
| Söylediklerimi yaparsan bir sonraki özel kalem sen olacaksın. | Open Subtitles | افعل كما أقول، وستصبح رئيس الموظفين القادم |
| olacaksın da. | Open Subtitles | ...ستبدو كالمحامي وستصبح محامياً بالفعل. |
| Çekmeye devam edersen, olacaksın. Vahue ile konuşacağım. | Open Subtitles | حسناً, استمر بالتعاطي, وستصبح كذلك. |
| Seni iyileştirecekler. Yepyeni olacaksın. | Open Subtitles | سيعالجونكَ وستصبح جيّداً كالجديد |
| Ve tedavi olmazsan daha da hasta olacaksın. | Open Subtitles | وستصبح حالتك أسوأ ان لم تتعالج |
| Fakat başından geçen tüm bu olaylar sayesinde çok daha güçlü bir insan olacaksın. | Open Subtitles | وستصبح من الأسهل تذكر الأوقات الطيبة وسوف ينتهي بك الحال كشخص قوي بسبب كل ما عانيته . |
| Kıyafetlerini değiştirelim, düzgün bir yemek verelim yeni biri gibi olursun. | Open Subtitles | حتى تُبدِّل ملابسك وتتناول وجبة لائقة وستصبح أفضل من السابق. |
| Fakat bunu yerine koyup dünyayı kurtarırsan herkesin kahramanı olursun. | Open Subtitles | ولكن، اعد هذا لمكانه وأنقذ العالَم وستصبح بطل الجميع |
| Halkla ilişkiler açısından altın değerinde. Bir kahraman olursun. | Open Subtitles | سينجم عن ذلك علاقات عامّة مذهلة وستصبح بطلاً. |
| Yürüyerek gidebilirim. Sen de tiyatroya daha yakın olursun. | Open Subtitles | يمكنني أن أمشي، وستصبح أنت أقرب إلى المسرح. |
| Söylemen yeter, yeniden prens olursun. | Open Subtitles | قل كلمه وستصبح أميرا مره ثانيه |
| Evet, sen de o zaman 40 olursun! | Open Subtitles | أجل، وستصبح عندئذٍ بعمر الأربعين |