"وسرق" - Traduction Arabe en Turc

• çaldı
• çalmış
• çalan
• çalmıştı
• çalmışlar
• soydu
• çaldığını
• çalıp
• çalıyor
• çarpmış

Bir gün bir oyuncak dükkanına gitti ve bir sürü oyuncak çaldı.
أحد المرات دخل إلى متجر للألعاب وسرق كل الألعاب فيه سرقها بالقوة

Şimdiyse bu adam sizin park yerinizi çaldı.
والأن جاء هذا الشخص وسرق مكانك، ماذا يحدث؟

"O gelince bütün kızların işi tamam Benim aşkımı da o çaldı"
فهو يفتن كل البنات , وسرق حبيبتى بعيدا عنى

Sanki, biri içeri girmiş de, lanet olası şeyleri çalmış ve sonra da satmış sanırsın.
تعتقد بأن أحدهم جاء إلى هنا, وسرق الأشياء اللعينة , ثم باعها

Gardiyanın üstesinden gelip bayıltmış kıyafetlerini ve silahını çalmış.
تغلب على حارسه و وجرده من ثيابه وسرق مسدسه

Dükkândan aletleri çalan şu sinsi hırsızı araştırdınız mı peki kazı aletlerini çalan?
هل تحققت حتّى من اللص المتسلل الذي استهدف عمّال المناجم وسرق معدّاتهم؟

Bütün paramızı içkiye yatırdı. Öz çocuklarının rızkını çaldı!
لقد بذر جميع أموالنا على الخمر وسرق اموال الاطفال

Arabanızın yolunu kesti ve içindeki kıymetli malları çaldı.
انه شوه حمولتك وسرق أشياء ثمينة من الداخل

- Ne? - Yani biri depoma girip onu çaldı mı?
أتعني أن هناك من اقتحم مخزني وسرق كرسي أبي؟

Birileri mikroçip prototiplerini çaldı. Her biri 4 milyon$ değerinde.
وسرق أحدهم 5 فيشات تحتوي مخترعات سرية و تساوي كل منها 4 ملايين دولار

Ben dışarıdayken,kafasız bir mutant buraya girdi ve bir paket çaldı.
وبينما كنت في الخارج .. متحوّر عديم الرأس دخل المكان عنوةّ وسرق الطّرد

Nakit ve elmas çaldı. - O kişinin siz olduğuna dair isimsiz bir ihbar aldık.
وسرق المال والماس وتلقينا إتصال مجهول يفيد إنه أنت

Bir kaç gün önce gizlice oraya girdi ve ondan biraz çaldı.
قبل ايام قليلة تسلل الى هناك وسرق البعض منه

Dün gece bir hırsız babamın şirketine girmiş.Biri korumaları öldürmüş sistemi aşmış ve onu çalmış
. أمس قام لص بالتسلل لشركة أبي . قتل جميع الحراس وسرق الكرة النارية

Rapora göre adamın biri dükkanınıza girmiş ve bir miktar ip çalmış öyle mi?
إذاً، الأرسالية قالت أن أحد الرجال دخل الى متجرك وسرق حبل

Bu yüzden babasını, yani kralı öldürmüş, tüm altınlarını çalmış ve harcamış.
لذا قتل والده، الملك وسرق كلّ ذهبه، وأنفقه

Biri müdürün evine girip bütün içkileri çalmış.
أحدهم أقتحم مكان المُدير وسرق جميع الكحول.

Çünkü bana ilaç verip kaçırarak arabamı çalan sensin.
لانك انت الشخص الذى خدرنى و اختتطفنى وسرق سيارتى

6 yıl önce bir Rus kleptokratı hackleyip, yüz milyonunu çalmıştı.
قام بإختراق حسابات أحد الأغنياء قبل 6 سنوات وسرق 100 مليون.

Ortadan kayboluşundan sonra, birileri evimize girmiş. Bilgisayarımızı çalmışlar. Ayrıca e-postaları silinmiş.
بعد أن إختفى، تمّ إقتحام منزلنا، وسرق حاسوبنا الخاص ومسحت رسائله الإلكترونيّة

Delikanlılığında küç ük hırsızlıklar yaptı ve bir benzin istasyonunu soydu.
كان لص صغير بشبابه وسرق محطة وقود مكث بالسجن سنتين بتهمة السطو المسلح

Polislere, arkadaşlarımızı kaçırıp, arabamızı çaldığını anlatacağız.
ونخبرهم بأنه قام باختطاف أصدقائنا وسرق سيارتنا

Çok da eğleniyordum yani, ta ki iki suikastçı pantolonlarımı çalıp beni öldürmeye çalışana kadar.
لقد حظيت بليلة جميلة ، حتي جاء السفاح وسرق بنطالى وحاول قتلى

Bir gece, biraz fazla içiyor ve bir taksi şoförünü soyuyor - 50 dolar çalıyor.
وفي ليلة من الليالي .. شرب كثيراًُ حتى سكر . وسرق سائق اجرة لقد سرق منه 50 دولار

Birisi arabasına çarpmış, birkaç eşyasını çalmış.
صدم أحدهم سيارتها، وسرق بعضاً من أشيائها.