| Bay Chandling bir iflas avukatı. Şehir merkezinde bir firması var. | Open Subtitles | السيد شاندلر هو محامي في قضايا الافلاس ولديه شركة وسط البلد |
| Muhtemelen Amman'dakindedir. Şehir merkezinde en seksi kızları götürüyor. | Open Subtitles | ربما فى عمان فى وسط البلد لديهم فتيات مثيره |
| Muhtemelen Amman'dakindedir. Şehir merkezinde en seksi kızları götürüyor. | Open Subtitles | ربما فى عمان فى وسط البلد لديهم فتيات مثيره |
| - Şehirde bir işim vardı. | Open Subtitles | - ذهبت إلي وسط البلد كان لدي عمل اقوم به - |
| Birazdan şehre gideceğim, gelmek ister misin? | Open Subtitles | انا سوف اذهب الى وسط البلد اذا كنت تريدين الخروج؟ |
| Hayal edin, yakın gelecekte bir gün, şehir merkezine bir yolculuğu planlayabileceksiniz ve arabanız akıllı park sistemine bağlı olmuş olacak. | TED | تخيل مثلا: في يوم ما قريب, سوف يمكنك تخطيط رحلتك الى وسط البلد وسيارتك سوف تكون مرتبطة بنظام مواقف ذكي |
| Beni, şehir merkezindeki bir bankanın 20. katında büro sekreteri olarak işe aldılar. | Open Subtitles | لقد أعطونى وظيفة سكرتيره فى بنك وسط البلد |
| Şehir merkezinde oynuyordu ve afişini görmüştüm. | Open Subtitles | لقد كانوا في مكان وسط البلد وشاهدت الملصق |
| Haftaya perşembe Şehir merkezinde iyi aydınlatılmış bir Kore restoranında randevu aldım. | Open Subtitles | لقد وضعت حجزا يوم الخميس في مطعم كوري وسط البلد انه اقل مكان رومانسيه وجدة |
| Şehir merkezinde bir protesto varmış, trafiği felç etmiş. | Open Subtitles | يقولون بأنه يوجد مظاهرة في وسط البلد مزدحمة وحركة المرور سيئة جداً |
| Şehir merkezinde, yeraltında bir otopark. | Open Subtitles | في مرآب سيارات تحت الأرض في وسط البلد |
| Kredi kartı şirketi, Şehir merkezinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وسط البلد بحسب موقع البطاقات الائتمانية |
| Gitmem gerek, Şehirde bir randevum var. | Open Subtitles | يجب أن أذهب عندى ميعاد فى وسط البلد |
| Şehirde bir randevu mu? yoksa ofiste bir hasta mı? | Open Subtitles | ميعاد فى وسط البلد أم مريض آتى لمكتبك؟ |
| Birazdan şehre gideceğim, gelmek ister misin? | Open Subtitles | انا سوف اذهب الى وسط البلد اذا كنت تريدين الخروج؟ |
| Onları rahat rahat ölmeleri için şehir merkezine taşıyorlar sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت بأنهم اصطحبوا وسط البلد ليموتوا من الجوع |
| Meşe Vadisi'nde bir üye ve şehir merkezindeki bir hukuk firmasında ortak. | Open Subtitles | هو عضو في اوك فالي وشريك في شركة محاماة وسط البلد |