Genellikle sol insan doğasının iyi olduğuna inanıyor, insanları bir araya getirin, duvarları yıkın ve her şey yolunda olacak. | TED | ولذلك يعتقدُ اليساريون عامةً أن الطبيعة البشرية هي جيدة: تجمعُ الناس معًا وتهدمُ الجدران وسيكون كل شيء على ما يرام. |
Yardım programına bir telefon edeceğim ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | اتصال واحد لبرنامج مساعدة الموظفين وسيكون كل شيء على ما يرام |
Seni doktora götüreceğiz ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سنُوصلك إلى طبيب وسيكون كل شيء على ما يُرام |
Anne babanı bulacağız ve her şey mükemmel olacak. | Open Subtitles | سنعثر عن والديكِ، وسيكون كل شيء على ما يرام |
İzleyeceksin, dinleyeceksin, rapor vereceksin ve her şey güzel olacak. | Open Subtitles | ستراقبين، ستصغين وتبلّغين وسيكون كل شيء على ما يرام |
Seni doktora götüreceğiz ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سنُوصلك إلى طبيب وسيكون كل شيء على ما يُرام |
Onun sarı bir güneşe ihtiyacı yok. Oraya gider ve onu getirir ve her şey yolunda olur. | Open Subtitles | إنه لا يحتاج لشمس صفراء سيذهب لهناك وسيحضرها وسيكون كل شيء على ما يرام |
Yarın sabah, en yakın kasabayı bulup, ...saatini eski bir külüstürle takas edeceğiz, ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | في صباح الغد سنجدأقربمدينة... نقايض ساعتك بسيارة قديمة ... وسيكون كل شيء على ما يرام |
Atlayacağım ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سأقفز وسيكون كل شيء على ما يرام |
Sadece senaryoya bağlı kal ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | الزمِ النص وسيكون كل شيء على ما يرام |
Sen sağlığına kavuşunca Malta'ya döneceğiz yeniden donanmasına kavuşacak ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | وعندما تتحسن صحتك سنعود إلى "مالطا" وسيعود إلى البحرية مجدداً وسيكون كل شيء على ما يرام. |