Ailesi ve ortağı tarafından terk edilmiş, küçük zengin çocuk. | Open Subtitles | الفتى الغني الذي تم نبذه من عائلته وشريكته |
Bir borsa dolandırıcısı ve onun saf, komplocu ortağı. | Open Subtitles | رجل البورصة المٌخادع وشريكته المتأمرة الساذجة |
Suç ortağı ise şu anda binada. | Open Subtitles | وشريكته في الجريمة في المبنى الآن |
Sert, maalasef silahsız, Amerikan Dedektifi ve onun göz alıcı ortağını göreceksin ki şehvetle alakası yok, R.C.M.P nin yarısı çatıya gelip seni alaşağı edecekler. | Open Subtitles | سترى محققاً أمريكياً عنيفاً بدون سلاح وشريكته الجميلة، ولا أعني أي شيء بذيء بكلامي هذا بالإضافة إلى نصف الشرطيين الخيالة |
Dua edelim de onu ve suç ortağını yakalasınlar. | Open Subtitles | لنأمل أن يجدوه وشريكته. |
Kaçan hindi rick tyler ve onun güzel ortağını içeren inanılan, | Open Subtitles | يعتقدون أنها تحتوي على الهارب من تركي ( ريك تايلر) وشريكته الجميلة، |
Suç ortağı beyaz bir kadın gibi görünüyor. | Open Subtitles | وشريكته في أغلب الحال هي سيدة بيضاء |
Andy ve Gianni'yle konuştu. ortağı Judy'ye sordu. | Open Subtitles | تحدث لـ(أندي) و (جياني) وشريكته (جودي)... |
Ve iş ortağı Edith Kananack. | Open Subtitles | (وشريكته في العمل (إيديث كاناناك |
Tamam. Ve ortağı, Juliet O'hara. | Open Subtitles | وشريكته (جوليات أوهارا) |
Onu ve ortağını tanıyorum. | Open Subtitles | أعرفه هو وشريكته |