Onlar hâl çaresine bakmaya çalışırken onu kurtaracak bir plan yapacağız. | Open Subtitles | بينما يحاولون اكتشاف طريقة عملنا ونحاول نحن وضع خطة لتحريره كيف؟ |
Bulduğumuz şey ise, bir plan ve doğru insanlar yardımıyla yaşam kalitesinin yüksek tutulabileceğiydi. | TED | ما وجدناه هو أنه، مع وضع خطة والأشخاص الصحيحون، نوعية الحياة يمكن أن تظل عالية. |
Orman kıyımıyla mücadele için bir plan hazırlarken karşıma çıkan soruyla tam da aynı soru bu. | TED | وهذا السؤال بالتحديد نفس السؤال الذي واجهني عند وضع خطة لمحاربة ازالة الغابات. |
Bay Zadir gibi biriyle konuşmadan önce, bir saldırı planı yapmalısın. | Open Subtitles | قبل محادثة شخص مثل زادير يجب وضع خطة هجوم |
Öncelikle bana iyilik timsali dediğin için özür dile çünkü ikinizin de uygulamaya cesaret edemeyebileceği çok tehlikeli bir plan yapmak üzereyim. | Open Subtitles | أولا، اعتذري عن قولك أنني مثالي، لأنني على وشك وضع خطة جريئة لدرجة أنكما الاثنان قد لا تكون لديكما الشجاعة لتنفيذها. |
Kazanan, Adalet Loncası'nı yok etme planını yapma şerefine nail olacak. | Open Subtitles | الفائز سوف تكسب شرف من وضع خطة لتدمير نقابة العدل. |
Bu akşam arayın, bir plan yapalım. | Open Subtitles | اسمعوا اتصلوا بي هذه الليلة حتى نتمكن من وضع خطة |
Şef Palmer, Güney Kulesi'nin 78. katındaki yangına ulaşmıştı ve yangını söndürmek için bir plan tasarlamıştı. | Open Subtitles | وصل الرئيس بالمر إلى النار فى الطابقِ الـ 78 و وضع خطة لإطفاء النار |
Burada, özgür dünyanın en büyük beyinleri... canavarı koya ulaşmadan önce durduracak bir plan üzerinde... çalışmak için toplanıyorlar. | Open Subtitles | هنا فى لاس فيجاس العقول الأعظم فى العالم يحاولون وضع خطة لوقف هذا الوحش قبل وصوله للساحل |
Ya da daha kapsamlı bir plan hazırlamak için biraz efor sarf etmeliydin, kafana göre atlamak yerine. | Open Subtitles | أو محاولة وضع خطة مسبقة للمهمة بدلا من القيام بها بتهور |
Seninle nerede istersen buluşurum ve bir plan yaparız. | Open Subtitles | أنا سأقابلك في أي مكان ونحن سنعمل على وضع خطة |
Bu durumda, hem onu yavaş ve ızdıraplı bir ölümden kurtaran hem de karısından ve sevgilisinden intikamını alacağı bir plan hazırladı. | Open Subtitles | لذا وضع خطة التي لن تجعله ينتقم فقط من زوجته و عشيقها |
Elimizde kanıt yok ama hedef saptırarak olayı başkası yapmış gibi gösterecek bir plan yaptığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع إثبات ذلك لكننا نعتقد بأن وضع خطة تمويهية ليبعد عنه المسؤولية |
Senden donanmanın desteğini almamızı sağlayacak bir plan yapmanı istedim. | Open Subtitles | طلبت منك وضع خطة تؤمن دعم البحرية التي نبذل بها جهودنا، |
Biz düşmek için bir plan olması gerekir nedeni budur. | Open Subtitles | لهذا السبب يجب علينا وضع خطة لنستند عليها. |
Ama bu arada bir kurtarma planı geliştirebiliriz. | Open Subtitles | سنستغرق عدة أسابيع فقط لتحليل هذه البيانات. صحيح، صحيح، لكن في هذه الأثناء، لابد وأن نعمل على وضع خطة البعثة القادمة. |
Yazılı emir getirene kadar ödeme planı hazırlamaya çalışacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | كل الحق؟ قلت له سوف أحاول العمل على وضع خطة السداد حتى كان لديه أمر. |
Bak, Lar, sadece plan yapmak istiyoruz. Bu Bobby'nin pisliği. Kendisi temizlemeli. | Open Subtitles | اسمعي (لارا)، نريد وضع خطة فقط هذه فوضى (بوبي)، يجب أن يحلها |
McManus dışarıdayken arttırılan güvenlik yüzünden belki de başka bir plan yapmak zorunda kalmışlardır. | Open Subtitles | مع الحراسة الأمنيّة المُشدّدة لأنّ (مكمانوس) كان طليقاً، ربّما كان عليهم وضع خطة مُختلفة. |
Kazanan kişi Adalet Loncası'nı yok etme planını yapma şerefine ulaşacak. | Open Subtitles | الفائز سوف تكسب شرف وضع خطة لتدمير نقابة العدل... |