| Anne ve babam sözlerini tuttular. Ve bana hiç soru sormadılar. | Open Subtitles | اهلي حافظوا على وعدهم , ولم يسالوا عن شئ |
| Dürüst olan insanlar uygun dahi olmasa, fikirlerini dahi değiştirseler şeref sözlerini tutarlar. | Open Subtitles | الأشخاص النزيهون, يحترمون وعدهم حتى حين لا تناسبهم حتى حين يغيرون رأيهم |
| Onlar bana karşı sözlerini tuttular ben de onlara karşı sözlerimi tuttum. | Open Subtitles | لطالما حافظا على وعدهم لي، وأنا أيضاً فعلتُ المثل. |
| Saddam onlara zafer vaat etmişti fakat onun yerine mağlubiyeti tattılar. | Open Subtitles | وعدهم صدام بالنصر ولكنهم خسروه عوضا عن ذلك |
| Ancak yakında kıtlık yüzünden İsrail halkı vaat edilen yerden uzakta, Mısır'da bulunacak. | Open Subtitles | ولكن قريبا سكون هنا مجاعة علي شعب اسرائيل سيبعدون عن الارض التي وعدهم الله بها الي مصر |
| Almanlar Doğu Avrupadaki Yahudilere özgürlük sözü vererek onların desteğini kazanmaya çalıştı. | Open Subtitles | حيث كان الألمان يحاولون كسب دعم اليهود في أوروبا الشرقية من خلال وعدهم لهم بالحرية من نير الذل الروسي |
| Onlara askeri yardım, genel yardım, borç ertelemesi sözü ver. | Open Subtitles | الرئيس ويستوود وعدهم بمساعدات عسكرية وانسانية |
| Ama vermiş oldukları sözleri unutmuşlar: sana yer vermek konusunda. | Open Subtitles | هل نسوا وعدهم الاخر بأن يعطوك منزلا |
| Bakın, iş birliği yapsanız bile sözlerini tutacaklarının hiçbir garantisi yok. | Open Subtitles | "أنظر , حتى لو تعاونت مع "الريث ليس هناك ضمان يبقيهم على وعدهم |
| sözlerini tutacaklarına inanıyorsan tabii. | Open Subtitles | ستفوح لهم بالأمر لو صدقت وعدهم |
| Romalılar sözlerini tutmadılar. | Open Subtitles | الرومانيون لن يخلفوا وعدهم |
| Bütün sözlerini geri alıyorlar. | Open Subtitles | لقد أخلفوا وعدهم |
| Biz o delegeleri geri çevirince sözlerini tutacaklar mı? | Open Subtitles | آل (بلير) وعدوا, أفعلوا ذلك؟ أتعتقد أنهم سيحافظون على وعدهم, ما إن نسمع هؤلاء المبعوثين ونرفضهم؟ |
| Ona taparlarsa güvende olacaklarını vaat etti. | Open Subtitles | و وعدهم بالأمان إن قاموا بمحبته |
| Bak, bu insanlar daha iyi bir hayat vaat edildi. | Open Subtitles | أنظر،أولئك الناس قد تم وعدهم بحياة أفضل |
| Savonarola'nın vaat ettikleri bunlar. | Open Subtitles | هذا ما وعدهم به سافنورولا |
| Belki de Julian onlara bir dahaki sefere normal bir melek bedeni vaat etmiştir. | Open Subtitles | ربما قد وعدهم (جوليان) بجسد ملاك في المرة القادمة |
| İngilizler zencilere verdikleri sözü tutmayı mı hedefliyorlar? | Open Subtitles | هل هدف البريطانيين ان يحافظوا على وعدهم تجاه الزنوج؟ |
| Onlara sözü vardı. | Open Subtitles | لقد وعدهم. |
| Bizim evleneceğimize dair de sözleri var. | Open Subtitles | حصلت على وعدهم بأننا سنتزوج |