| Balıklar tamam ama mercanlar ve yosunlar da gitti. Hepsi gitti. | Open Subtitles | لا بأس بأخذهم للسمك، لكن أيضًا يأخذون المرجان, وعشب لاميناريات, كل ذلك. |
| Ağzının kenarlarında tuzlu su, elbiselerine takılmış yosunlar. | Open Subtitles | وماء مالح حول فمه وعشب في ملابسه ... إلا |
| Lanet olası taşlar, yosunlar ve otlar. | Open Subtitles | صخور لعينة ومستنقعات وعشب |
| Tahta çitler, bir ambar 1930'ların çiftlik evi, yemyeşil çim. | Open Subtitles | الاصالة والقديم والطبيعي مزارع من عهد الثلاثينات وعشب اخضر ومزرعة جميلة |
| - Gül ve çim de ekeriz. | Open Subtitles | أو ربما ورود وعشب جديد |
| Ot ve çim. | Open Subtitles | قش وعشب |