diyorum. Eğer cevap evet ise -- ve cevap evet olduğunda -- en dehşet verici olduğunu düşündüğüm bölüme geçiyoruz; icra aşaması. | TED | إذا كانت الإجابة نعم، وعندما تكون كذلك، ننتقلُ لما أعتقد أنه الجزء الأكثر رعبًا، والذي هو مرحلة التنفيذ. |
Ve bütün araçlar sürücüsüz ve birbirlerine bağlı olduğunda, her şey tahmin edilebilir ve tepki süresi en aza indirilirdi. | TED | وعندما تكون جميع المركبات ذاتية القيادة ومقترنة ببعضها البعض، سيصبح حينها كل شيء متوقعاً وعندها يقل الوقت اللازم لردود الفعل. |
Midenizde olduğunda, hareket eder, düşünür, eğilir, bir şeyler yapar. | TED | وعندما تكون بداخل معدتكم، تتحرك وتفكر وتلتوي وتنحني، إنها تفعل شيئا. |
Baba olduğun zaman, en iyi yaptığın şey bu olmalı. | Open Subtitles | وعندما تكون والداً يفترض أن يمثل ذلك الجزء الأفضل منك |
Baba olduğun zaman, en iyi yaptığın şey bu olmalı. | Open Subtitles | وعندما تكون والداً يفترض أن يمثل ذلك الجزء الأفضل منك |
Atıldığınızda, her şey gider. Nakitiniz, kredi kartınız, iş geçmişiniz olmaz, | Open Subtitles | وعندما تكون على اللائحة لا تملك شيئا لا نقود، لا بطاقات إئتمان لا تاريخ مهني |
Atıldığınızda, her şey gider. Nakitiniz, kredi kartınız, iş geçmişiniz olmaz, | Open Subtitles | وعندما تكون على اللائحة لا تملك شيئا لا نقود، لا بطاقات إئتمان |
Ardından Zip gitmeye hazır olduğunda yakalaşık yarım saniye içinde onu 0'dan 100 km/s'ye hızlandırıyoruz. | TED | وعندما تكون جاهزة للإقلاع نقوم بتسريعها من الصفر إلى 100 كيلومتر في الساعة خلال نصف ثانية |
Kadın aksi, huysuz, suratsız ve gönülsüz olduğunda, | Open Subtitles | وعندما تكون للأمام ، عنيد ، متجهم الوجه ، لاذع |
Güven dürüstlük üzerine kurulur ve benim sorunlarım olduğunda bunları onunla konuştum. | Open Subtitles | .. الثقة مبينة علي الصراحة .. وعندما تكون لديّ مشاكل فأتحدث معها حولها |
Ve bu tercihler net olduğunda bu bizi vicdanımıza götürür içgüdülerimizi izler ve gerçek karakterimizi ortaya koyarız. | Open Subtitles | وعندما تكون هذه الخيارات أقل وضوحاً ننزعها من ضميرنا بتباع غرائزنا |
Chuck, tekrar hazır olduğunda biz burada olacağız. | Open Subtitles | وعندما تكون جاهزاً سوف نكون هنا ، بأنتظارك |
Eve gelmeye hazır olduğunda bu evlilikte ümit kaldıysa yapacak çok şeyimiz var demektir. | Open Subtitles | وعندما تكون مستعدّاً للعودة إلى المنزل، سيكون لدينا عمل كثير إن كان لزواجنا أمل |
Orada olduğun zaman burası rüya. Burada olduğun zaman orası rüya. | Open Subtitles | عندما تكون هناك فهذا المكان حلم وعندما تكون هنا فذاك المكان حلم |
Ve gerçekten şimdi ve burada olduğun zaman neler yapabileceğine ve ne kadar iyi yapabildiğine şaşıracaksın. | Open Subtitles | وعندما تكون حقاً في داخل الان وهنا سنتدهش من مايمكنك فعله ومهارة ما يمكنك فعله |
Hazır olduğun zaman geldiğinde ise o yolda sana yardım etmek için burada olacağım. | Open Subtitles | وعندما تكون مستعدًا، سأكون هناك لأساعدك في السير بهذا الطريق. |
Duygusal bir durum içinde olduğun zaman konuşma özürlü oluyorsun. | Open Subtitles | وعندما تكون عاطفى تعجز عن التعبير |
Atıldığınızda, her şey gider. | Open Subtitles | وعندما تكون على اللائحة لا تملك شيئا لا نقود، لا بطاقات إئتمان |
Atıldığınızda, her şey gider. Nakitiniz, kredi kartınız, iş geçmişiniz olmaz, | Open Subtitles | وعندما تكون على اللائحة لا تملك شيئا لا نقود، لا بطاقات إئتمان، لا تاريخ مهني |
Atıldığınızda, her şey gider. | Open Subtitles | وعندما تكون على اللائحة لا تملك شيئا |