14 yaşındayken, 60 yaşında bir adamın üçüncü karısı olmuş ve 18'ine gelmeden, üç çocuk annesi boşanmış bir kadındı. | TED | في عمر الـ 14 أصبحت الزوجة الثالثة لرجل في الـ 60 وفي عمر الـ 18 أصبحت أما مطلقة لثلاث أطفال |
Ve 17 yaşındayken, ABD'ye taşındım, dünyanın en harika demokrasisine. | TED | وفي عمر الـ17 انتقلت للولايات المتحدة، أعظم ديموقراطية في العالم. |
7 yaşındayken, ismini değiştirdiler ve henüz erkek ergenliğinin çok başındayken | TED | وفي عمر السابعة غيروا لها إسمها وقدمت إليّ في بدايات |
1 Ocak 1999, 15 yıl önce, 88 yaşında Büyükanne D yürümeye başladı. | TED | في الأول من يناير عام 1999، قبل 15 عامًا، وفي عمر الـ 88، بدأت غراني د. |
14 yaşındayken, artan can sıkıcı sorularımdan bunalan annem, bunları tüm ülkeye sormam için Pakistan'da yerel bir İngilizce gazetede yazmaya başlamamı önerdi. | TED | وفي عمر 14 طفح كيلها بتزايد أسئلتي المزعجة فنصحتني أن أكتب للصحيفة المحلية الإنجليزية في باكستان لأطرح أسئلتي على البلد بأكمله، قالت لي. |
12 yaşındayken bir anda, tuhaf şeyler yapabiliyordum. | Open Subtitles | فجأه وفي عمر الثانيه عشراستطعت فعل اشياء |
2010 Mayıs'ında, 35 yaşındayken evde 2 yaşında bir çocukla ve ikinci çocuğum henüz yoldayken göğsümdeki atar damarın dayanağında büyük bir damar genişlemesi teşhisi konuldu. | TED | في ماي/أيار 2010، وفي عمر 35، وأب لطفلة في عمر الثانية وأخرى في الطريق، شُخِّصَت لدي حالة تمدد للأوعية الدموية الكبيرة عند قاعدة الشريان الأبهر الصدري. |
On sekiz ay sonra, 90 yaşındayken, içlerinde onunla yürüyebilmek için arabasıyla şehir dışına yaklaşık bir mil (1.5 km) yol gitmiş kongre üyeleri dahil yüzlerce insan eşliğinde Washington'a ulaştı. | TED | بعدها بثمانية عشر شهرًا، وفي عمر الـ 90، وصلت إلى واشنطون، يتبعها المئات، بما فيهم عدد من أعضاء من الكونجرس قادوا سياراتهم إلى حوالي الميل خارج المدينة ليسيرو معها. |
Bu yüzden, 21 yaşındayken belgesel yapımcısı olarak kameramı, savaş bölgelerinde ön saflarda yer alan marjinalleşmiş topluluklardan, nihayet kadına karşı şiddeti belgeleyeceğim evime, Pakistan'a çevirdim. | TED | لذا وفي عمر 21 أصبحت صانعة أفلام وثائقية أجول بكاميرتي عبر المجتمعات المهمشة وأمام حدود مناطق الحروب في النهاية عدت لموطني باكستان حيث أردت توثيق العنف ضد النساء |
Ve 16 yaşındayken, başka bir fırsat çıktı karşıma ve bir filmde ilk rolümü elde ettim. | TED | وفي عمر السادسة عشرة، تحصلت على فرصة أخرى (إضافية)، وحصلت على أول عمل لي في تمثيل الأفلام. |
Bütün bunları birleştirirsek: Umutsuzluk, çaresizlik geleceğe kötümser bakmak çocukluk travmaları düşük sosyal sermaye... O zaman merak etmeye başlarsınız ben nasıl 14 yaşındayken sadece bir istatistik rakamı olmaya hazırken sürpriz yapamayacak bir çocukken, nasıl | TED | فعندما تجمعون كل ذلك، فعدم الأمل واليأس، والتشاؤم والشك حول المستقبل، وصدمات مرحلة الطفولة، ورأس المال الإجتماعي المنخفض، وتبدأون في فهم لماذا أنا، وفي عمر 14 عامًا، كنتُ على استعداد أن أصبح مجرد رقم آخر في إحصائية، طفل آخر فشل في التغلب على الصعاب. |
48 yaşında iken, şimdiye kadar bundan geçen, ve bitiren tek yabancı oldum. | TED | وفي عمر يناهز الـ:48 كنت الشخص الوحيد من خارج هذه البلد يشارك في الحدث الشخص الوحيد الذي وصل إلى النهاية |
Ve 21 yaşında, İiyiliksevenlerle tekrar iletişime geçtim. | TED | وفي عمر 21 اتصلت بالسامريون مرة أخرى |