| Bizimle, evinde olduğundan daha fazla vakit geçirmeye başlamıştı. | Open Subtitles | و بدأ يقضي وقتا أكثر معنا مما يقضيه في يبته | 
| Bizimle, evinde olduğundan daha fazla vakit geçirmeye başlamıştı. | Open Subtitles | و بدأ يقضي وقتا أكثر معنا مما يقضيه في يبته | 
| Birlikte daha çok zaman geçirmek istedim hep, daha fazla yolculuk ve dünyayı görmek. | Open Subtitles | أعني، لطالما أردت لنا أن نقضي وقتا أكثر معا, ربما نسافر ونرى العالم. | 
| O büyüdüğü sırada işimle daha çok zaman geçirmenin bedeli bu oluyor. | Open Subtitles | انه الثمن الذى أدفعه لقضائى وقتا أكثر مع الجيش أكثر منها أثناء نشأتها | 
| Artı son zamanlarda banyoda çok daha fazla zaman geçiriyor. | Open Subtitles | كما أنها كانت تقضي وقتا أكثر كثيرا في الحمام مؤخرا | 
| Evet, partnerimin hazırlanması ortalama bir Kardashian'dan daha uzun sürüyor | Open Subtitles | أجل، المشكلة أن شريكي يستغرق وقتا أكثر من أي امرأة ليستعد | 
| O oğlana biraz daha yavaş olmasını söyle. | Open Subtitles | يجب أن تقولى لهذا المسمار أن يأخذ وقتا أكثر | 
| Seninle hep daha fazla vakit geçirmek isterdim yapamasam bile. | Open Subtitles | لقد أردت دائما أن أقضي وقتا أكثر حتّى حين كان لا يجب علينا | 
| daha çok zaman geçirsek diyorum. Hep birlikte. | Open Subtitles | كنت أود أن نقضي وقتا أكثر مع بعض كلنا | 
| daha çok zaman geçirsek diyorum. Hep birlikte. | Open Subtitles | كنت أود أن نقضي وقتا أكثر مع بعض كلنا | 
| Seninle ve Brandon ile daha çok zaman geçireceğim. | Open Subtitles | أنا سأقضي وقتا أكثر معك ومع براندون. | 
| Eğer yüzüne daha az ve ana vazifene daha fazla zaman harcasaydın, | Open Subtitles | لو أنك قضيت وقتا أقل في تجميل وجهك و وقتا أكثر في تنفيذ واجباتك الزوجية, | 
| Aslında, engelli olmam bana bilgiyi avlamak için diğer insanlardan daha fazla zaman sağladı. En son hedef, tamamlanmış kainat teorisi, | TED | بالطبع من المحتمل أن تكون أعطتني وقتا أكثر من أغلب الناس لكي أستمر في البحث عن العلم والمعرفة. الهدف المنشود هو نظرية كاملة للكون | 
| Düşündüğünden daha uzun sürüyor. | Open Subtitles | إن الأمر سيستغرق وقتا أكثر مما تظنين | 
| Umduğumdan daha uzun sürüyor. | Open Subtitles | هذا يستغرق وقتا أكثر مما كنت آمل. | 
| O oğlana biraz daha yavaş olmasını söyle. | Open Subtitles | يجب أن تقولى لهذا المسمار أن يأخذ وقتا أكثر |