| zamanımı boşa harcıyorsun, Sorularına cevap vermeyeceğim Kit . | Open Subtitles | أنت تُهدرُ وقتَي. لا أُجيبُ أسئلتَكَ، عُدّة. |
| Howard'ın sana söylediğini biliyorum, ...ve eğer o konuda bir şey duyulursa, zamanımı bilginin nereden sızdığını aramakla geçirmem. | Open Subtitles | l يَعْرفُ هاوارد أخبرَك، وإذا يَخْرجُ أبداً , l لَنْ يُضيّعَ وقتَي يُحاولُ تَدبيس المصدرِ. |
| Sanırım, zamanımı karanlıkta harcayarak, başıma gelenleri karşılaştırma yaparak, daha beyaz olarak görebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّني إعتقدتُ بأنّ إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَقْضي وقتَي يَعْملُ في الظلامِ، الذي حَدثَ لي بِالمقارنة يَبْدو ضوءاً أكثر بعض الشيءَ. |
| zamanımı harcamayın, ecza deposu ile görüşüyorum. | Open Subtitles | لا تُضيّعْ وقتَي أَتكلّمُ مع المخزنِ |
| Bugün bürokratik engellere karşı boş yere çabaladım, ...bu yüzden anlamsız toplantılarla zamanımı harcamak hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | أَبْدو لِكي أكُونَ يَضْربُ رأسي ضدّ البيروقراطيون الحائط اليوم، وأنا لا أَحْبُّ وقتَي ضائع في الإجتماعاتِ العديمة الجدوى. |
| zamanımı alıyor ama ödeme yapmıyor. | Open Subtitles | يُهدرُ وقتَي ولا يَدْفعُ. |
| zamanımı boşa harcama! | Open Subtitles | لا تُضيّعْ وقتَي |
| Bunun için zamanımı harcamayacağım. | Open Subtitles | l'm لَنْ يُضيّعَ وقتَي. |