| Bu konuyu başka zaman konuşsak da yıl dönümümüzün tadını çıkarsak olmaz mı? | Open Subtitles | أيمكننا أن نتكلم عن هذا في وقت آخر و نستمتع بعشاء ذكرى علاقتنا؟ |
| Konuşmayı başka zaman yaparız. | Open Subtitles | حسناً، إقرئها سنتحدث عن الأمر في وقت آخر |
| Üzgünüm çocuklar. Bunu başka zaman yaparız. | Open Subtitles | أعتذر أيتها الطفلتان ، سوف أفعل ذلك فى وقت آخر |
| başka bir zaman da gelip görebilirsin. kaçıp gitmeyecek ya. | Open Subtitles | يمكنك دائماً أن تريه في وقت آخر فلن يبرح مكانه |
| Sanırım seni evine götürmeliyim. Bu işi daha sonra yapabilirsin. | Open Subtitles | سأوصلك إلى البيت بالسيارة ويمكن أن تعملي هذا الشغل في وقت آخر |
| - Ve başka zaman dönmeni. | Open Subtitles | أنا أقول بأن تسامحوهما وتعودان في وقت آخر |
| Kendim için başka zaman üzülebilirim - sizin onu yakalamanızdan sonra. | Open Subtitles | كلا يمكنني الأسى على نفسي في وقت آخر بعد أن تمسكوا به |
| Benimle konuşmak istemişti. İşi varsa... başka zaman. | Open Subtitles | حسناً, هو سألني لمقابلته إذا كان مشغول, ربّما في وقت آخر |
| başka zaman olsa, bu ev, ziyaretinizle şenlik yerine dönerdi. | Open Subtitles | في وقت آخر سيكون المنزل سعيداً اذا قمتِ بزيارة |
| Bir yerde durur musun. Partiyi başka zaman yaparız. Sizin için küçük bir hediye. | Open Subtitles | تعالي هنا.يُمكنُ أَنْ نَأخُذَ حفلة في وقت آخر. |
| Yemeği başka zaman yapalım. Yapacak işim var. | Open Subtitles | سيجب علينا تناول الغداء في وقت آخر , لدي عمل للقيام به |
| başka zaman gelip, yüklü bir alışveriş yaparım. | Open Subtitles | أنا سَأَرْجعُ وقت آخر لَرُبَّمَا ويَعمَلُ بَعْض التسوّق الجدّيِ جداً. |
| Paulie, teşekkür ederim. Belki başka zaman. | Open Subtitles | انظر يا بولي , إنني أقدر ما تفعله كثيراً و لكن ربما في وقت آخر |
| Kart oyunlarınızı başka zaman oynayabilirsiniz. Şu anda yetkili benim. | Open Subtitles | يمكنكم اللعب في وقت آخر الآن , أنا المسئول |
| - Evet. Konuyu başka zaman konuşabiliriz. | Open Subtitles | نعم، نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتحدّثَ عن هذا وقت آخر. |
| Hayır, evden olmaz, Belki başka zaman. | Open Subtitles | . لا أريد أى شئ من هناك . ربما فى وقت آخر |
| Bakın, üzgünsünüz biliyorum ama sinemaya başka bir zaman gideriz. | Open Subtitles | إنظر, أعلم أنك منزعج, لكنني سأخذكم للسينما في وقت آخر. |
| Belki başka bir zaman, bir cinayet soruşturmasının ortasında olmadığınızda. | Open Subtitles | رُبما وقت آخر عندما لا تكونين في معمعة تحقيق جنائي |
| Mike, daha sonra tekrar buluşalım mı? | Open Subtitles | إذا مايك ، هل من الأفضل أن نجتمع في وقت آخر ؟ |
| Senin yerinde olsam bir dahaki sefere istese bile onunla dans etmezdim. | Open Subtitles | فى وقت آخر ليزى لاترقصى معه حتى لو طلب منك ذلك |
| Başka zamana siğil, davam var ve geç kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | في وقت آخر يا زوائد الجلد. أنا أعمل على قضية ولاأريد أن أكون متأخراً |
| Gerçekten eğleniyorum. Belki Bir ara tekrarlarız. | Open Subtitles | لقد كان ممتعاً جداً ربما يمكننا إكمال ذلك في وقت آخر |
| Bir başka sefere. Yarın erken kalkmalıyım, bir gezintiye çıkacağım. | Open Subtitles | ربما في وقت آخر علي أن أصحو باكراً، أمامي رحلة طويلة غداً |