| Gururu yüzünden dünyanın en kötü mağlubiyetlerinden birini alacağını düşündüler o hiç vazgeçmeyecek ve o ringde yok edilecekti. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون أنه مع اعتزازه سيعتبر واحدا من الضرب أسوأ من أي وقت مضى في العالم وانه لن يستسلم. |
| Roma, tarihinin en yoğun kar yağışına gördü. | TED | شهدت روما أحد تساقط الثلج بغزارة أكثر من أي وقت مضى في التاريخ. |
| Çocuk ölümleri tarihin en düşük seviyelerine geriledi. | TED | معدل وفيات الأطفال إنخفض أكثر من أي وقت مضى في التاريخ. |
| Tüm hayatın boyunca hiç çalıştın mı sen? | Open Subtitles | وقد كنت عملت في أي وقت مضى في حياتك بأكملها؟ |
| Pekala millet, bu ömrümüz boyunca yapacağımız en önemli şey olacak. | Open Subtitles | حسنا، والناس، وتذكر، هذا هو الشيء الأكثر أهمية سنفعل أي وقت مضى في حياتنا. |
| Aletlerle ölçülmüş en sıcak 15 yılın 14'ü bu genç yüzyılda. | TED | تم قياس وبأجهزة 14 عاماً من أصل 15 عاماً الأكثر حرارةً من أي وقت مضى في هذا القرن اليافع. |
| Her yanımı korku ve nefret sarmıştı ve bu yüzden başıma gelen en güzel şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | أنا امتلأ بالخوف والكراهية الذاتية أنني دمرت أفضل شيء ما حدث لي أي وقت مضى في حياتي |
| Bu benim başıma okulda gelen en iyi şey. | Open Subtitles | هذا هو أعظم شيء حدث لي أي وقت مضى في المدرسة. |
| Bu da bugüne kadar bilimsel bir projeye ayırdıkları en büyük fon. | Open Subtitles | أعلى منحة أعطيت من أي وقت مضى في مشروع علمي |
| O bu okulda rastladığım en rahatsız edici şey. | Open Subtitles | هذا قد يكون الأكثر إثارة للقلق لقد قمت بشيء لم أراه منذ وقت مضى في هذه المدرسة |
| Sonunda Orta Amerika'nın en büyük konseri oldu. | Open Subtitles | انتهى الأمر الذي أزعج أكبر من أي وقت مضى في أمريكا الوسطى. |
| Hayatımda duyduğum en ezik 31 hikâyesi lan bu! | Open Subtitles | هذا هو اعرج رفعة النطر لمرة وقصة لقد سمعت من أي وقت مضى في حياتي. |
| Bu departmandaki en iyi adamımdın. | Open Subtitles | كنت أفضل ما كان من أي وقت مضى في هذا القسم |
| O küçük sefil köyünüzde yalı tüfekle en iyi arkadaşımı vurduğun zaman bir sorun çıkmıştı. | Open Subtitles | حسنا كان هنالك وقت مضى في قريتكم التافهة الصغيرة حينما ارديت اعز صديق لي بسهم |
| Her yanımı korku ve nefret sarmıştı ve bu yüzden başıma gelen en güzel şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | أنا امتلأ بالخوف والكراهية الذاتية أنني دمرت أفضل شيء ما حدث لي أي وقت مضى في حياتي |
| Sanırım bu haberin tüm hayatım boyunca aldığım en muhteşem haber olma olasılığı bir hayli yüksek. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا هو المحتمل جدا أروع قطعة من المعلومات التي تلقيتها من أي وقت مضى في حياتي كلها. |
| Hayatım boyunca duyduğum en bayat şey bu. lyy! | Open Subtitles | وهذا هو الشيء cheesiest لقد سمعت من أي وقت مضى في حياتي. إك. أنا أعلم. |
| Hayatım boyunca bu kadar utanmamıştım. | Open Subtitles | انا فعلا" جدا" مربكة اكثر من اي وقت مضى في حياتي |
| Siz moronların ömrü hayatınız boyunca çalıştığınızın 8 katı fazla çalışmanız gerekiyor! | Open Subtitles | لا، لا، لا، ضرب ذلك. أنا بحاجة لكم البلداء للعمل ثماني مرات أصعب مما كنت قد عملت من أي وقت مضى في حياتك كلها! |
| Pew Research 10.000 yetişkin Amerikalı ile bir araştırma yaptı, sonuç olarak daha çok kutuplaşmış olduğumuzu keşfettiler, tarih boyunca en çok bölünmüşlüğü bizler yaşıyoruz. | TED | بيو للأبحاث قامت بدراسة على 10،000 أمريكي بالغ، ووجدوا أنه في هذه اللحظة، نحن أكثر استقطاباً ، وأكثر تقسماً ، من أي وقت مضى في التاريخ . |