"وقذر" - Traduction Arabe en Turc

    • pis
        
    • kirli
        
    • iğrenç
        
    • pisliğin
        
    Hayatımda kendimi hiç o kadar temiz ve aynı zamanda pis hissetmemiştim. Open Subtitles أنا مَا بَدوتُ نظيف لذا وقذر جداً في نفس الوقت.
    Burası kumlu, iğrenç ve pis. Eve gitmek istiyorum. Open Subtitles إنّه رمليّ ومقرف وقذر وأريد العودة للمنزل
    Küçük pis samurlar ve samurlar da var tabii. Open Subtitles والراكون أنه ابن عرس صغير وقذر وابن العرس ايضاً
    Dünyadaki her şeyin yanlış ve kirli olmasıda üzerimizden su gibi akabilir. Open Subtitles أنا أدع كل شيئ خاطئ وقذر في هذا العالم يعبث بي كالماء
    Ama günümüzün enerji sistemi sadece verimsiz değil aynı zamanda kopuk, yaşlanmış kirli ve emniyetsiz durumda. TED لكن نظام الطاقة المعمول به اليوم ليس فقط غير اقتصادي, بل هو أيضاً نظام مفكك, و عتيق وقذر وغير آمن.
    Biri diplerde beslenen pisliğin tekidir diğeri ise balıktır. Open Subtitles احدهم حثالة وقذر والاخر سمكة
    pis bir ayyaştan öte biri olmadığını sen de biliyorsun! Open Subtitles أنتَ تعلم أنَّكَ لا شيء سوى شخص مخمور وقذر
    Kıyametin ne kadar pis ve yorucu olduğunu gösteren bir zombi filmi var mı? Open Subtitles اكَانَ هناك فلم زومبي في الأسرِ مرهق وقذر في نهاية العالم؟
    Ürkütücüler, iğrençler ve de oldukça pis kokuyorlar. Open Subtitles مخيف وقذر ورائحته نتنة بطريقة غريبة
    Sıcaktı, pis işti belimi kırardı. Open Subtitles .. كانحر ,وقذر,و. ويكسرظهرى.
    Ama sen tamamen adi oldun, pis adam! Open Subtitles ولكنك تحولت إلي فاسق وقذر
    Sen adi, pis bir yalancı Cubların fanatiğisin. Open Subtitles - أنت مشجع (كبز) كاذب وقذر - حظيت بمقابلة اللاعب (ايرني بانكس) وأنا صغير
    Belki, bunun ne anlama geldiğini fark etmedin iktidarın perde arkasındaki güçler ne kadar kirli ve karanlık olursa olsun günahların seviyesi ve senin uğruna verilen kurbanlar... Open Subtitles ربما لم تدرك ما يعنيه هذا كم أن المكان مظلم وقذر خلف ستارة القوة عدد الآثام
    Kendimi öylesine rezil ve kirli hissettim ki; bilmiyorum işte zıvanadan çıkmış gibiydim. Open Subtitles لقد شعرت بأنني مقرف جداً وقذر و... لست أدري شعرت أنني منحرف مثل قاتل
    Hoyrat, kirli, gürültülü... Hayatımın en iyi geceleriydi. Open Subtitles سوقيّ وقذر وصاخب، أحد أفضل ليالي حياتي
    Paco'nun babasının beni korkmuş, kirli, küçük bir hayvanken alıp buraya evine onlarla Open Subtitles (بدأ الأمر عندما إلتقطني والد (باكو عندما كنت خائفاً وقذر ونحيل وقزم
    Sizden bu bölgeyi bir iletişim şebekesinin merkezi olarak ve her bir evden görevde olan ve çok kirli olan bu polis memurlarına giden bir yol olarak düşünmenizi istiyorum. Open Subtitles أُريدُك أَنْ تُفكّرَ بهذه الدائرة الإنتخابيةِ كمحور مصغر لشبكة الإتصالات... إِمْتِدادا مِنْ بيوتِكَم إلى كُلّ ضابط، في الواجب وقذر جداً.
    Sen ise hayatını insanlar hakkında gerçekten ukalaca gerçekten iğrenç şeyler söyleyerek kazanan birisin. Open Subtitles وأنت شيء عفن , يكسب العيش شيء ذكي وقذر عن الناس
    İğrenç, koca bir yılanı mutlaka biri görürdü. Open Subtitles ثعبان ضخم وقذر لابد من أن يراه أجد
    - Aracında yaşayan iğrenç biriymiş. Open Subtitles لقد كان مهمل وقذر و يعيش فى شاحنته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus