| Bu kişi gelenekleşmiş düzene boyun eğmeyi reddetti ve değişiklik yapmaya karar verdi. | TED | رفض هذا الرجل أن يرضخ لما يعتبر عاديا وقرر أن يغير. |
| Bunu yapmak için en saygılı yolla bir Yeşil Bereliye danıştı ve milli marş sırasında bir dizinin üstüne çökmeye karar verdi. | TED | وفعل ذلك على الطريقة الأكثر احتراماً للقيام بذلك، وقرر أن ينحني على ركبته أثناء النشيد الوطني. |
| Arlington, Virginia'da gözlerini duvarına dikti ve yapmaya karar verdi. | TED | لقد اخذ يحدق بحائط مكتبه في أرلينجتون، فيرجينيا، وقرر أن يفعلها. |
| Dünyanın biz olmayınca daha iyi bir yer olacağına karar verdi. | Open Subtitles | وقرر أن العالم سيكون مكاناً أفضل من دوننا |
| Bir dakika, adamın biri aniden ortaya çıktı ve seninle kavga etmek istediğine mi karar verdi? | Open Subtitles | حسناً , أنتظر دقيقة , شخص ما ظهر فجاءة وقرر أن يتشاجر معك ؟ |
| Gob güvenmeye başladığı adam tarafından aldatıldığını düşündü. Ve bu konuda bir şey yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | جوب شعر بالخيانة من شخص بدأ يثق به وقرر أن يفعل شيئاً بشأن ذلك |
| Tüm insanlığın da kendi varlığı için bir tehlike olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | وقرر أن وجود البشرية جمعاء تشكل تهديداً له |
| Ve bir daha kalkmamaya karar verdi. | Open Subtitles | جلس على مقعد في حديقة وقرر أن لا يتحرك مجدداً |
| Çocukları Minnesota, White Bear Lake'de okula gittiğinde, Minneapolis-Saint Paul banliyösündeki eğitim sistemini gördü ve bu konuda bir şey yapmaya karar verdi. | TED | عندما ذهب أولاده الى المدرسة في وايت بير ليك، مينيسوتا وهي من ضواحي منيابولس سانت بول، اطلع على النظام التعليمي وقرر أن يقوم بعمل شيء حياله. |
| -Kinvaras'ı ve bir sonraki seviyeye çıkmaya karar verdi, yani gerçekliğe. | Open Subtitles | كانفاريس وقرر أن ينفذها على الواقع |
| Bir daha arkasına bakmamaya karar verdi. | Open Subtitles | وقرر أن لا ينظر الى الوراء أبداً |
| Belki huzursuzlandı ve piyasaya sürülmemiş paralardan birazını Huffner'a satmaya karar verdi. | Open Subtitles | ربما أصبح قلق .... وقرر أن يقوم ببيع بعض من العمله الغير منتجه لهافنر |
| Bunun yerine, Salerno'da neredeyse kazandığı zaferin verdiği cesaretle burada, Roma'nın güneyindeki dağlarda savaşmaya karar verdi. | Open Subtitles | لـكـنـه بـدلاً مـن ذلك، تـشـجـع (بأنتصاره الوشيك فى (ساليرنو وقرر أن يقاتل هنا (على منحدرات جبال جنوب (روما |
| Buster, Michael'ın tavsiyesine uydu ve annesiyle yüzleşmeye karar verdi. | Open Subtitles | (باستر), عمل بنصيحة (مايكل) وقرر أن يصارح أمه |
| Sanırım Walt, uzun bir halka açık yargılamada küçük düşürülmekle yüzleşmek istemiyordu ve ve, kendini öldürmeye karar verdi. | Open Subtitles | أفترض أن (والت) لم يستطع مواجهة المذلة في محاكمة طويلة وقرر أن يقتل نفسه |
| Zavallı Ron McKenna, Vega'nın içtiğinden kuşkulandı oyun sonrası dolabını kontrol etmeye karar verdi... | Open Subtitles | المسكين (رون ماكينا) كان يظن أن أن (فيغا) ثمل وقرر أن يتفحص خزانته أثناء المباراة |
| Ama sonra doktor olmaya karar verdi. | Open Subtitles | وقرر أن يصبح طبيباً |
| Hayvanları hep severdi ve denemeye karar verdi. | Open Subtitles | {\pos(190,240)} كان دائماً مُحب للحيوانات وقرر أن يُجرب. |